14 Mayıs 2011 Cumartesi

ŞİFALI BİTKİLER(Medicinal Herbs)


şifalı bitkiler cilt hastalıkları


 
Minik koyu yeşil renginde yüreğe benzer yaprakları ve genelde pastel tonlarda olup tek renkli çiçekler açan bitkilerdir menekşeler. Kim inanışlara göre boyuna asıldığında alkolizme iyi geldiği düşünülürken kokusunun, pireleri çektiği de söylenir. Başka bir inanışa göre de eğer yağmur yağarken hercai menekşe toplanırsa yağmurun iki kat artmış olarak geri döneceğine inanılırdı.
Şeker, likör, tatlı, çin bitki çayları gibi birçok alanda faydalanılan menekşeler, hemen hemen dünyanın her yerinde yetişmekte olup en çok Kuzey Yarımküre’ de bulunmaktadır. Gölgeyi ve toprağı seven mistik ve estetik görünüşlü bitki, çiçeklerini İlkbahar aylarında açmayı tercih eder.
“Hercai menekşe” denilen türü bahçelerde yetiştirilir ve ülkemizde yaklaşık 20 kadar çeşidi vardır. Diğer menekşelerden farkla tek renk yerine iki renkli olurlar.
Sedefe Kudret Narı

Tırmanıcı, ince gövdeli, bir yıllık bir bitkidir. El gibi parçalı ve saplı yaprakları vardır. Şişkin, üzerlerinde kabarcıklar olan ve turuncu-sarı renkli meyveleri olgunlaştığında birbirinden ayrılır.
Şifalı bitki, tropik iklimli bölgelerde yetişir. Anavatanının Doğu Hindistan olduğu tahmin edilmektedir. Ev ilaçlarında zeytinyağı ile karıştırılarak kullanılır. Papara, Acayip Elma olarak da duyulur.
Mide ülserini tedavi eden Kudret Narı, egzama, sedef ve diğer cilt hastalıklarıda yararlıdır. Ayrıca yaraların çok çabuk kapanmasını sağlar. Karaciğeri önemli ölçüde destekler.
Kullanım Şekli
Genel: Olgunlaşarak kavuniçi rengini alan meyve ezilip bir miktar balla karıştırılarak sabahları aç karnına yenilir. (En az 41 gün)
Cilt Hastalıkları İçin: Olgunlaşmış meyvenin içi lapa haline getirilerek cilde uygulanır.
Çuha Çiçeği (Oenethera biennis) çeşitli alt türleri olan önemli bir bitkidir. Kuzey Amerika ve Avrupa'da yetişir. Bitki ve kökü eskiden beri kullanılagelmiştir. Bununla beraber tohumundan elde edilen ve Gamma-Linolenik Asit (GLA) içeren yağının kullanımı yenidir. Çuha Çiçeği Yağı (Evening Primrose Oil), tohumlarının preslenmesi sonucu elde edilmiş doğal bir üründür. % 9.5 oranında Gamma -Linolenik Asit (GLA), % 72 oranında Omega-6 (Linoleik Asit), % 8 oranında Omega-9 (Oleik Asit), potasyum ve magnezyum içerir. GLA, Omega-6 ve Omega-9 önemli yağ asitlerindendir. GLA, vücudumuzda (Prostoglandin-PGS) üretimi için gerekli bir yağ asitidir.



Civanperçemi (Achillea millefolium); yöresel olarak akbaşlı, barsamaotu, binbiryaprakotu, marsamaotu, beyaz civanperçemi, sarı civanperçemi ve kandilçiçeği diye de anılır. Türkiye'de 40 kadar civanperçemi türü bulunmakta ve bunların birçoğu kullanılmaktadır. Türlerine göre 5-100 cm yükseklikte, yapraklar yünlü gibi tüylü ve parçalı, çiçekleri ; beyaz, fildişi beyazı, soluk sarı veya altın sarısı rengindedir. Çok yıllık ve otsu bir bitkidir. Mavimtrak renkli bir uçucu yağ taşır. Bu uçucu yağda azulen, limonen, sineol, borneol, pinenler, seskiterenler vardır. Bitki çayırlarda, dar tarla yollarında, yol kıyılarında ve tahıl tarlalarının kenarlarında kümeler halinde yetişir. Güneşli havalarda çevresine aromalı keskin bir koku yayar. Aslında çiçekleri, güneşin en etkili olduğu saatlerde toplamak gerekir, çünkü o sıralarda eterli yağları ve şifalı gücü doruk noktasında olur. Çiçekleri; betonicin, chamazulen içerikli uçucu yağ, tanen, cumarine , millefolin ve özellikle potasyum içerikli mineraller içerir. Temmuz-Eylül döneminde güneşli bir günde, çiçeklerin iki karış kadar aşağısından kesilir, demetler halinde gölge ve havadar bir yere asılarak kurumaya bırakılır. İyice kuruyunca hava almayan kaplarda saklanır.


Kullanım Biçimleri:
Çay Hazırlamak: Bir tatlı kaşığı ince kıyılmış bitki veya 2-3 adet çiçekli sap, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır (kaynatılmaz), 10 dakika demlendikten sonra süzülür. Aksi belirlilmedikçe günde 3 su bardağı çay aç karnına veya öğün aralarında içilir.
Oturma Banyosu: Iki büyük avuç dolusu ince kıyılmış taze bitki veya 100 gr kurutulmuş bitki, gece boyunca soğuk suda bekletilir. Ertesi gün kaynama derecesine kadar ısıtılır ve süzülerek, banyo suyuna eklenir.
UYARILAR: Civanperçeminin gebelik süresince kullanılmamalıdır. Bazı duyarlı kişilerde allerjik tepkilere yol açabilir.




Adaçayı (Salvia officinalis), dişotu ve meryemiye adları ile de tanınır. 30-70 cm boyunda olan bitkinin menekşe renkli çiçekleri halka dizilişlidir. Karşılıklı olan beyaz keçeli yaprakları gümüş gibi parıldar ve acımtırak, ıtırlı bir koku yayarlar. Bahçe adaçayı, güneşli bir yerde yetiştirilmelidir. Don olayına karşı duyarlı olduğu için, kış boyunca çam dalları ile örtülmesi doğru olur. Ülkemizde İzmir bölgesinde bahçe adaçayı yetiştirilmektedir. Bir başka cins olan çayır adaçayı (Salvia pratensis -Salvia tribola), çayırlarda, bayırlarda ve meralarda yetişir. Çevresine ıtırlı hoş bir koku yayan mavi–menekşe renkli çiçeklerin pırıltısı uzaklardan seçilebilir. Çayır Adaçayı (Anadolu adaçayı) batı ve güney-batı Anadolu'da bol olarak yetişmektedir. Anadolu adaçayından "elma yağı" veya "acı elma yağı" denilen yağ da üretilmektedir. Bitkinin yaprakları çiçeklenme öncesi, Mayıs-haziran aylarında toplanır. Etken maddelerinin doruğa ulaştığı öğlen saatlerinde toplanan yapraklar, gölgeli ve havadar bir yerde kurumaya bırakılır. İyice kuruduktan sonra ince kıyılarak, hava almayan kaplarda saklanır. Eterli uçucu yağlar, %30 Thujon, %5 Cineol, Linalol, Borneol, Salven, Pinen ve kafur, tanenler, triterpenoitler, flavonlar ve reçineli bileşikler içerir. Ayrıca bitkinin bünyesinde su, protein, karbonhidrat, kalsiyum, demir, magnezyum, fosfor, potasyum, sodyum ve çinko elementlerinin yanısıra A ve C vitaminleri ile niasin (B3 vitamini) de bulunmaktadır.
UYARILAR: Adaçayının aşırı kullanımında kan basıncı (tansiyon) yükselebilir. Hamile veya emziren kadınlar kullanmamalıdırlar.

Kullanım Biçimleri:
Çay Hazırlamak: Yarım veya bir tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış kuru yaprak, bir su bardağı dolusu kaynar suyla üstü kapalı olarak 10 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-3 bardak içilir. Taze bitki kullanılması durumunda 4-5 dakika demleme süresi yeterlidir.
Çalkalama ve Gargara: 2-3 tatlı kaşığı kurutlmuş ve ince kıyılmış yaprak, 2 bardak soğuk suya eklenir ve ateşe konur. Kaynamaya başlayınca ocaktan indirilir ve üstü kapalı olarak 15 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde pek çok kere 5-10 dakika süreli gargaralar yapılır.
Adaçayı Sirkesi: Geniş ağızlı bir şişe, çayır adaçayı çiçeği ile doldurulur, çiçeklerin üstüne çıkacak kadar doğal üzüm sirkesi eklenir ve şişe 14 gün güneşte veya sıcak bir ortamda, arada bir çalkalanarak bekletilir ve süzülür.
Oturma Banyosu: İki avuç dolusu yaprak soğuk suda gece boyunca bekletilir. Ertesi gün kaynama derecesine kadar ısıtılır, 5-6 dakika demlendikten sonra süzülür ve banyo suyuna eklenir.



Sarı Kantaron (Hypericum perforatum); çok yıllık, üzerinde pek çok sarı çiçeği olan bir çalı türü olup, Asya’ dan Amerika’ ya kadar dünyanın pek çok ülkesinde doğal olarak yetişen bir bitkidir. Stres ve gerginlik düşmanı olan Sarı Kantaron, Binbirdelik Otu olarak da bilinir. Şemsiye biçimindeki çiçekleri 5 parçalı, altın sarısı renkli ve kenarları siyah renkli tüyler ile çevrilidir. Yapraklar ışığa karşı tutulduğunda, yağ guddeleri, parlak noktacıklar halinde kolaylıkla görülür. Binbirdelik Otu denmesinin nedeni de budur. Sarı Kantaron bitkisi, Tanen (tannin), uçucu yağlar (carophyllene, pinene, limonene, myrcene), flavon türevleri (quercitrin, quercitin, rutin), hipericin (hypericin), karoten (carotene), Vitamin C ve resin içermektedir.


Defne; (Laurus nobilis) her mevsim yeşil kalabilen, güzel kokulu, yapraklarının ve yağının kullanımı oldukça geniş olan bir ağaç türüdür. Defne ağacının anavatanı Akdeniz’ in doğusu olup oradan ılıman iklimli başka yörelere yayılmıştır. Defne iğne yapraklı olmamasına ragmen, her mevsim yeşil kalır ve bu özelliği nedeniyle de eskiden beri ölümsüzlüğün simgesi olarak kabul edilir. Defne meyvesi %30 oranında yağ içerir, bu yağlardan %1’ i esansiyel (terpenes, sesquiterpenes, alcohols, ketenos) yağlardır. Defne yaprağı ise %1-3 arasında esansiyel yağlar (1,8-cineole ve pinenes, terpenes, sesquiterpenes, methyl-eugenol ve daha küçük miktarlarda α- ve β-pinenes, phellandren, linalool, geraniol ve terpineol) içerir. Defne yaprağının tat ve aroması büyük ölçüde eugenol adlı esansiyel yağdan kaynaklanır. Defne yağı %95 yağ asitlerinden ve %5 esansiyel yağlardan oluşur. Bu yağ, en çok defne sabunu üretiminde kullanılmaktadır.
Defne Yağı Sabunu; Akdeniz kıyılarında, Türkiye' nin Antakya ili civarında yetiştirilen defne ağaçlarının meyve ve yaprak yağları ile saf yemeklik zeytin yağından yapılır. Defne ağacının yaprağı, antiseptik ve anti-bakteriyel özelliğe sahiptir. Bu sabun, yüzyıllardır kullanılan çok eski, geleneksel bir formüle dayanılarak yapılmış ve nesilden nesile aktarılarak günümüze kadar gelmiştir. Geleneksel defne sabunu, hem cilt hem de saç için kullanabilen doğal el yapımı bir sabundur. Kuru, yağlı veya alerjik ciltlerde güvenle kullanılabilir. Kepek ve saç dökülmesini önlemeye yardımcı olur, saçı besler, yumuşaklık, parlaklık ve güç verir. Vücut üzerinde dinlendirici etkisi vardır.



Mayıs papatyası (Matricaria chamomilla L.), sadece papatya adıyla da bilinir. Papatya; genelde balçıklı topraklarda, orman çayırlıklarında, eğimli topraklarda, tahıl, mısır, patates ve şalgam tarlalarında yetişir. Gitgide yaygınlaşan yapay gübre ve kimyasal ilaçların kullanımı yüzünden, papatyanın yaşama alanları her geçen gün biraz daha daralmaktadır. Fakat, kar yağışlı kışlardan ve yağmurlu ilkbaharlardan sonra alışılmıştan daha fazla yetişir. Yabani papatya ile arasındaki fark, sarı çiçek tabanının içinin oyuk ve kokusunun daha etkili ve hoş oluşudur. Çiçekler sapsız olarak, mayıstan ağustosa kadar, öğlen güneşinde toplanır, gölge ve havadar bir yerde kurumaya bırakılır. Uçucu yağlar, rezin, flavonlar ve kumarin içerir. Uçucu yağ içinde chamazulen ve terpenik bileşikler bulunur.

Kullanım Biçimleri:
Çay Hazırlamak: Yarım veya bir tatlı kaşığı dolusu çiçek, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla demlenir (Kaynatılmaz), 8-10 dakika demlendikten sonra süzülür.
Banyo Katkısı: Tam banyo için dört avuç dolusu, yüz veya saç yıkamak için bir avuç dolusu papatya çayı haşlanır, 10 dakika demlendikten sonra banyo suyuna eklenir.



SEDEF BİTKİLERLE TEDAVİ
Sedef hastalığı geçer mi? SEDEF HASTALIĞI İYİLEŞEBİLEN HASTALIKTIR. Sedef Hastalığı, günlük hayatımızı etkileyen, ve muzdarib eden bir hastalık. Tedavisi yok denen bu hastalığın bitkilerle çok kolay geçtiğini ve bir çok insanın bitkilerden faydalanarak bu hastalıktan kurtulduğunu biliyormuyuz. Bitkisel kürlerden faydalanmak isterseniz bizi arayınız. Bitkilerden faydalanınız..
sedef hastalığı bitkilerle tedavi edilebilir mi?
Sedef hastalığı, cilt hücrelerinin çok hızlı bir şekilde yenilenmelerine neden olan ve özellikle cilt hücrelerinin devamlı olarak oluşturulduğu yerlerde pul pul dökülmeler ve kırmızı plaklar şeklinde kendini gösteren bir hastalıktır. Sedef hastalığının nedeni kesin olarak bilinmemektedir, ancak hastalık bulaşıcı değildir.

Ciltte oluşan kırmızı plaklar veya “lezyonlar”ın yanı sıra, tırnaklarda sedef hastalığınddan etkilenebilir, ve psoriatik artrit olarak bilinen, artritin özel bir çeşidi de ortaya çıkabilir. Sedef hastalığıyla birlikte yaşamak stresli olabilir, ancak çoğu durum hafif düzeydedir ve tedavi edilebilir.Pek çok tedavi yöntemi, sedef hastalığının semptomlarının başarılı bir şekilde kontrol altına alınmasına yardımcı olmaktadır.
SEDEF için yardımcı doğal olarak bitkisel ürün kullanmak isterseniz, geniş bilgi almak için lütfen iletişim bölümünden irtibat kurunuz...
SEDEF HATALIĞI BİTKİSEL TEDAVİ VE BİTKİLER
Sedef Hastalığı için ortalama 4 ay kadar kullanılması gereken bitkiler hazırlanmakta ve bu hastalık tamamen geçmektedir



EPİLEPSİ (SARA) BİTKİLERLE TEDAVİ

Epilepsi HAstalığı bitkilerle geçer mi? Epilepsi İçin Hazırladığımız kürler ile hastalıktan tamamen kurtulmak mümkün... Epilepsi (sar'a), tekrarlayan kronik (herhangi bir uyarı olmaksızın) havale episodları ile karakterize bir nörolojik durumdur. Beynin normalde çalışması ile ilgili elektriğin aşırı ve kontrolsüz yayılımı sonucu oluşur. Sıklıkla geçici bilinç kaybına neden olur...
EPİLEPSİ (SARA)
Epilepsi (sar'a), tekrarlayan kronik (herhangi bir uyarı olmaksızın) havale episodları ile karakterize bir nörolojik durumdur. Beynin normalde çalışması ile ilgili elektriğin aşırı ve kontrolsüz yayılımı sonucu oluşur. Sıklıkla geçici bilinç kaybına neden olur.
Epilepsi nöbetleri farklı şekillerde ortaya çıkar. Bazı nöbetlerden önce bir korku hissi gibi olağandışı algılamalar ortaya çıkarken, bazı nöbetlerde kişi yere düşebilir, bazen ağzı köpürebilir..
Epilepsi hastasının dikkat etmesi gereken noktalar
Düzenli ve dengeli beslenmelidir. Açlık kesinlikle olmamalıdır.
Uzun süreli vücut hareketlerini azaltıcı aktivitelerle ilgilenmemelidir.
Alkollü,asitli,kafeinli içeceklerden uzak durmalıdır.
Aşırı derece yorulmamaya özen göstermelidir.
Uykusuz kalmamalıdır.
Motorlu araç kullanımı,yüzme gibi faaliyetlerde bulunmamalıdır. (Yüzme bir kişi denetiminde olabilir.)
İlaçlar düzenli olarak her gün aynı saatte alınmalıdır.
Sinir,stres,aşırı üzüntü, aşırı heyecan ve korkudan uzak durmalıdır.
Semptomik Epilepsi:
Tümör
İskemik lezyon: Beyne giden kan akımı azaldığında (iskemi), beyin dokusundaki besin maddeleri ve oksijen azalır. Bu da hücre hasarına ve epilepsi nöbetine yol açar.
Konjentinal malformasyon: Doğuştan gelen bozukluklar.
Gebelik döneminde annenin ilaç ve alkol alımı, bebeğin gelişimini etkileyecek mikrobik hastalıklar epilepsi nedeni olabilir.
Doğum sırasında oluşabilecek beyin zedelenmesi, kanaması, beynin oksijensiz kalması epilepsiye neden olabilir.
Doğum sonrası menenjit, beyin iltihabı gibi rahatsızlıklar epilepsiye neden olabilir.
Febril konvulziyon: Ateşe bağlı istem dışı şiddetli kasılmalar.
Enfeksiyon: Tüm vücudu etkileyen ya da şiddetli olan enfeksiyonlar Febril konvulziyon'a neden olabilir.
Troid hastalıkları: Troid bezi vücuttaki sıvı dengesinin kontrolünde önemli bir rol oynar. Sıvı dengesi ise Epilepsi eğilimini belirleyen bir faktördür. Genellikle troid sorununun tedavi edilmesiyle Epilepsi de düzelir.
Beslenme: Bazı insanlarda Epilepsi'nin nedeni olarak B6 vitamini eksikliği saptanmıştır.
İdiyopatik Epilepsi:
Genetik: Aileden gelen, mutasyona uğramış gen.

ROMATİZMA BİTKİSEL TEDAVİ

ROMATİZMADAN KORKMAYIN Romatizma hayatınızı ne kadar etkiliyor? Bazı sabahlar ağrılarla uyandığınız ya da gün boyu romatizma ağrılarına katlanmak zorunda kaldığınız oluyor. Peki Romatizma ağrılarından Şifalı Bitkiler ile çok rahat bir şekilde kurtulup hayatınızı ağrısız yaşamak istemez misiniz? Hazırladığımız bitkisel kürler ile ağrılarınızdan kurtulun.

adale romatizması
Çoğunlukla, şiddetli soğuk algınlıklarından sonra görülen ve hareket etmenin zorlaşmasına neden olan bir çeşit romatizmadır. Tıp dilinde Myalgia, Fibrozit denir. Korunmak için terli çamaşırları, en kısa zamanda değiştirmek ve üşütmemek gerekir.
kalp romatizması
romatizma, iyi tedavi edilmeyecek olursa; kalbin içindeki kapakçıklara yerleşir. Bu kapakçıklardan; en fazla mitral kapakçık etkilenir ve daralıp, sertleşir, büzülür. Daha çok kadınlarda görülen kalp romatizması sonucu ortaya çıkan hastalığa mitral darlığı veya mitral stenoz denir. Hastada nefes darlığı, kuru öksürük, sık sık soğuk alma, morarma, el ve ayaklarda üşüme ve yorgunluk görülür. Tedavinin ilk şartı üzülmemek, her gün bir öncekki günden daha iyi olduğuna inanmak ve doktorun tavsiyelerine uymaktır.
romatizma
Umumiyetle eklem, kas ve sinir sistemini etkileyen hastalıklara romatizma denir. romatizma ağrıları, vücudun her tarafında görülebilir. Halk arasında, romatizma ağrılarına yel denir. Şişmanlık, hormon dengesizliği, karaciğer yetersizliği, beslenme dengesizliği, mide ve bağırsak bozuklukları, çürük dişler, sinüzit, bademcik iltihapları ve yaşlılık romatizmayı hazırlayan nedenlerin başında gelir. Ayrıca, soğuk ve rutubet de çok önemli rol oynar. romatizmalı yerlerde ağrı, yanma veya üşütme ve şişlikler görülür. Ağrı bazen dayanılmaz dereceye varır. Hareket etmekte de güçlük çekilir. Tedavi edilmezse, kalp kapağı hastalığı veya bir başka hastalığa neden olur.3 çeşit romatizma vardır: - Akut eklem romatizması - Romatoid artrit - Dejeneratif romatizma




HEPATİT B BİTKİSEL TEDAVİ
HEPATİT B İÇİN ŞİFALI BİTKİLER Hepatit B Nedir ? Hepatit B,karaciğer iltihabı anlamına gelen hepatit hastalığının etkeni olan virüslerden bir tanesidir.Meydana getirdiği hastalık,çok ağır tablolara neden olabilmektedir.Bu virüs,esas olarak karaciğerde yerleşir,orada çoğalır ve zamanla karaciğeri tahrip edecek boyutlara ulaşabilir.

Hepatit B bulaşıcı bir hastalıktır ve ülkemizde çok önemli bir sağlık sorunudur.



DAMAR TIKANIKLIĞI BİTKİSEL TEDAVİ
DAMAR TIKANIKLIĞINDA İNANILMAZ MUCİZE GİBİ SONUÇLAR Damar tıkanıklığı, kalpde, bacaklarda, beyinde kılcal damarlarda olabilir. Ve bu hastalık hayatımızı zehirde edebilir. Ama az bilinen bir şey var ki oda bitkilerle Damar Tıkanlıkları tamamen geçirilebiliyor. Yıllardır bir çok kişi bu rahatsızlığında şifalı bitkilerden faydalanarak kurtulabiliyor. Sizin demi böyle bir sorununuz var?


KORONER ARTER
Kalbi saran ve besleyen damar sistemi.
KORONER ATHEROSKLEROZ
Damar duvarlarında lipit plakların kısmi veya tam tıkanıklığa neden olmasına denir. Her yıl Amerika’ da 1 milyon insanda atheroskleroz teşhis edilmektedir. Türkiye’ de de koroner arter hastalığından ölüm tüm ölüm nedenleri içinde birinci sırada bulunmaktadır.
EKG
Kalbin elektriksel aktivitesinin kaydıdır. Cilde yapıştırılan elektrotlar aracılığı ile grafik olarak kaydedilen dalga formudur. EKG kalp hızı, ritmi ve fonksiyonu, kalp kasına yetersiz kan ve oksijen gidişini gösteren iskemi olarak adlandırılan hasar ve kalp yapısındaki anormallikler hakkında bilgi verir.
KARDIYAK SIKLUS
Kardiyek siklus bir kalp atışından diğerinin başlangıcına kadar geçen süredir. Siklüs diastol ( kalbin gevşeme fazı ) ve sistolü ( kalbin kasılma fazı ) içerir.
KAN BASINCI
Kalpten atılan kan miktarı ( kardiyak output ), arter duvarlarının gerginliği ( vasküler rezistans ), kanın volüm ve viskositesi kan basıncını belirliyen parametrelerdir. Kan basıncı tayininde iki sayı vardır. Yüksek olan sistolik kan basıncı ( kalp kasılması sırasında arterlerdeki basınçtır), ikinci veya düşük olan diastolik basınç ( kalp gevşeme fazında arterlerdeki basınç). Normalde sistolik basınç yüksek olan sayıdır. EECP tedavisi sırasında diastolik basınç artar ve sistolik basınç azalır. Diastolik basınç sistolik basıncı geçer.
ANGINA ( Güğüs ağrısı )
Kalp damar hastalığının ( koroner damar ) an sık görünen belirtisidir. Genellikle güğüs üstünde olan baskı tarzında ağrı şeklidir. Ağrı çoğu zaman fiziksel, duygusal veya zihinsel atresin ardından ortaya çıkar. Bazen hastalar nefes darlığı, aşırı yorgunluk, baygınlık hissi, kolda , çenede ağrı gibi belirtilerle de başvurabilirler. Bunlarda angina eşiti belirtiler olarak değerlendirmeye alınırlar.
ANGINA’YA NEDEN OLAN FAKTÖRLER
Angina kalp kasının oksijenlenmesinin ve kanlanmasının yetersiz olduğunun bir göstergesidir.
Kalp gördüğü iş yüküne bağlı olarak zengin kanlanmaya ihtiyaç duyar bunu da koroner damar aracılığı ile sağlar. Eğer koroner damarlarda daralma veya tıkanma olursa kalbe giden oksijen miktarı önemli oranda azalır. Kalbin oksijene olan ihtiyacı egzersiz sırasında, ateşli hastalıklarda, hipoglesemi ( kan şekerinin düşüklüğü ), yemek sonrası, duygusal streslerde artar.
ANGINA GÜNLÜK YAŞAMI NASIL ETKİLER ?
Birçok hastada efor kısıtlaması görülür. Örneğin; düz yolda yürüyebilirken yokuş çıkamazlar, paket taşıyamazlar. Angina günlük aktiviteyi kısıtlar, fonksiyonel kapasiteyi düşürür ve yaşam kalitesini düşürür.

ANGINADAN NASIL KORUNULUR ?
Koroner arter hastalığından korunmak için risk faktörlerinin kontrol altında tutulması gereklidir. Kontrol altında tutulabilecek risk faktörleri yüksek tansiyon, şeker hastalığı, yüksek kolesterol seviyesi, fazla kilo, egzersizden uzak bir yaşamdır.


ŞİFALI BİTKİLERLE TEDAVİ

Şifalı Bitkiler'i ne kadar tanıyoruz. Allah'u Zülcelal'in armağanı ve şifa kaynağı olan bitkilerimize ne kadar güveniyoruz. Salatanıza serpiştirdiğiniz bir tutam ot sizi kanserden korurken, Bir fincan bitki çayı yorgunluğunuzu alabilir.
Semen Lupini Şeker hastalığına karşı kullanılır.
Acı Elma Yağı
Salvia Triloba Gaz söktürücü, midevi, ter kesici, idrar artırıcıdır. Haricen yara iyi edici ve antiseptik olarak kullanılır.
Acı Yonga
Lignum Quassiae İştah açıcı, kuvvet verici, kurt ve ateş düşürücü.
Acıağaç
Semen Lupini Şeker hastalığına karşı kullanılır.
Acıağaç
İştah açar, hazmı kolaylaştırır. Ateşi düşürür. Tükürük ifrazatını arttırır. Mide, bağırsak, karaciğer ve böbreklerin çalışmasını düzenler. Böbrek sancılarını keser, taşların düşürülmesine yardımcı olur. Bağırsak kurtlarını döker. Kanamaları durdurur. Haşarat kaçırıcı olarak da kullanılır. Fazla kullanılacak olursa; baş dönmesi, mide bulantısı ve kusma yapar.
Ahlat (Yabanarmudu )
Meyveleri ishal keser. Zehirli hayvan sokmalarinda, filizi ezilip yaraya sürülür.
Alıç
Asabi çarpıntıları giderir. Sinir bozukluğunu geçirir. Yüksek tansiyonu düşürür. Aritmide kullanılır. Uykusuzluğu giderir. Kalbi kuvvetlendirir. Damar sertliği ve göğüs nezlesinde faydalıdır.
Altınotu
Herba Ceterachi İdrar söktürücü ve kabız etkileri vardır. Basura karşı, haricen kullanılır.
Amber
Ambra Grisea Kaşalot balığından elde edilir. Kalbi kuvvetlendirir, iştah açar ve cinsel arzuyu artırır.
Anason Yağı
Oleum anisi Sinir sistemi uyarıcısıdır.
Andız Kökü
Radix Helenii Safra söktürücü, öksürük kesici, göğüs yumuşatıcı,kuvvet verici ve kurt düşürücüdür.
Ardıç
Kozalaklari mavimsi siyah renklidir. Yenir ve idrar söktürücü özelliktedir.
Ardıç Tohumu
Fructus Juniperi İdrar artırıcı, terletici, midevî ve antiseptik özellikleri vardır.
Aslanağzı
Balgam söktürür. Bronşitte rahatlık verir.
Aspir
Flos Carthami Romatizma ağrılarına karşı etkilidir. Dahilen terletici, kurt düşürücü ve adet getiricidir.
Ayı Üzümü
Kuvvet verir. İshali keser. İdrar yollarını temizler. İdrar söktürür. Ateşi düşürür. İdrar yollarındaki taşların düşmesine yardım eder. Prostat büyümesinden kaynaklanan şikayetleri giderir.
Ayrıkotu
Bitkinin etli kökleri çok eskiden beri üriner hastalıklarda kullanılan önemli bir halk ilacıdır. Kökler mesane ve böbrek iltihapları dahil, mesanedeki tas ve kumları düşürmek için kullanılan iyi bir idrar söktürücüdür.
Badem Yağı
Oleum Amygdalae Dahilen müshil, haricen yumuşatı- cı ve yara iyi edici olarak kullanılır.
Baldıran ( Ağuotu)
Nemli yerlerde yetişen, 1-2 metre boyunda zehirli bir bitkidir.Ev ilaçlarında kullanılmaz.Tıpta, özellikle dişçilik alanında kullanılır.Ağrı kesici, spazm giderici ve siyatik, tetanoz ile epilepsi hastalıklarinin tedavisinde kullanılır.
Balıkotu
Fructus Cocculi indici Dahilen kurt düşürücü, sara nöbetlerini azaltıcı olarak kullanılır. Tehlikeli bir drogdur.
Bamya Çiçeği
Flos Hibisci Dahilen göğüs yumuşatıcı, lapa halinde haricen çıbanları olgunlaştırıcıdır.Kabızlığa karşı etkili ve zararsız bir drogdur.
Banotu
Yumuşak tüylü, otsu bir bitki. Gavur haşhaşı adıyla da bilinmektedir.Meyve çok tohumlu ve bir kapakla açılıp tohumlarını saçan bir kapsüldür.Altı türü vardır. (Siyah Banotu) ile (Mısır Banotu) tedavi sahasında kullanılır. Mısır Banotu Malatya civarında bulunmaktadır. Bilhassa alkaloit endüstrisi için önemlidir. Siyah Banotu hemen hemen bütün Anadolu ve Trakya’da bulunur. Meyvaları çanak yapraklar tarafından sarılan, kapak ile açılan bir kapsüldür. Bu kapsül içinde gri esmer renkli, üzerinde küçük çukurcuklar bulunan çok miktarda tohum bulunur.Bitkinin kullanılan kısmı; yaprakları, kökü ve tohumlarıdır. Yapraklar, bitki çiçekli iken toplanır ve kurutulur. Tohumlar tamamen olgunlaştıktan sonra alınır, güneşte ya da 40-50 derecelik fırınlarda kurutulur. Kuvvetli bir uyuşturucu ve ağrı kesicidir. Bazi müshillerin tesir edebilmesini kolaylaştırır. Bilmeden kullanıldığında zehirlenmelere sebeb olan bir bitkidir.
Besbase
Rhizoma Polypodii Müshil, safra ve balgam söktürücü ve kurt düşürücü etkilere sahiptir.
Biberiye ( Kuşdili Otu)
1-2 m yüksekliğinde, kışın yapraklarını dökmeyen bir bitki.Kuşdili olarak da bilinir.Yapraklar ve çiçeklerinden uçucu yağ, tanen, acı maddeler, organik asitler ve glikozit elde edilir. Mide ve barsak uyarıcısı, idrar söktürücü ve safra artırıcı etkisi vardır. Uçucu yağ, uyarıcı olarak haricen kullanılır. Ayrıca hazımsızlığı giderir. Çarpıntıları keser, migreni keser.İdrar ve adet söktürür.
Biberiye Yağı
Oleum Rosmarini Haricen romatizma ağrılarını dindirici olarak kullanılır.
Boru Çiçeği ( Çan Çiçeği )
Nefes darlığı , bronşit ve astımın sebep olduğu rahatsızlıkları giderir.
Ceviz Yağı
Juglandis regiae Müshil ve safra artırıcı olarak kullanılır.
Civan Perçemi (Binbir Yaprak Otu, Kandil Çiçeği)
Bitkinin kullanılan kısmı, yapraklı ve çiçekli dallarıdır. Dallar ve çiçekler henüz tamamen açılmadan toplanır ve gölgede kurutulur. Bitkinin bu kısımları uçucu yağ, sabit yağ ve acı glikozit maddelerini ihtiva ederler. Kuvvet verici, uyarıcı, idrar ve gaz söktürücüdür. İçersindeki Sincolden dolayı antiseptik, balgam söktürücü ve midevidir. Yara iyi edici bir özelliği vardır. Basurda sulu hulasası fitil halinde verilir.
Çakşırotu Kökü
Ferulae meifoliae Cinsel kudreti artırıcı olarak etkilidir.
Çamsakızı
Terebenthina Communis Solunum ve idrar yolları hastalıklarında kullanılan etkili bir antiseptiktir.
Çamtere-Bentin Yağı
Oleum Terebinthinae Neft yağı olarak da tanınır. Hari- cen romatizma ağrılarını giderici ve saçları besleyici olarak kullanılır.
Çiğdem (Mahmur Çiçeği)
Bitkinin kullanılan kısmı tohumları ve yumrusudur. İdrar söktürür, Kabızlığı giderir. Kesinlikle tavsiye edilen miktardan fazla kullanılmamalıdır. Çiğdem tohumu ve yumrusundan hazırlanan preparatlar uzun zamandan beri damla hastalığına karşı kullanılmaktadır. Daha çok ziraatta kullanılır.
Çörekotu Yağı
Nigellae sativae Haricen saç dökülmesi ve kepeğe karşı kullanılır.
Çöven Kökü
Radix Saponariae albae Tedavide nadiren kullanılır. Bilhassa tahin helvası yapımında kullanılır. İdrar ve balgam söktürücüdür.
Defne
Terletir, ateşi düşürür. Vücuda rahatlık verir. İdrar ve adet söktürür. İştah açar. Sinir ağrılarını dindirir.
Defne Yağı
Lauri expressum Romatizma ağrılarını dindirici ve vücut parazitlerini öldürücüdür. Ayrıca, saç dökülmesini de önler.
Defne Yaprağı
Folium Lauri Terletici, antiseptik ve midevi etkilere sahiptir.
Demirhindi
Pulpa Tamarindorum Müshil ve müleyyin bir etkiye sahiptir. Hiçbir tahriş edici etkisi yoktur.
Deniz Kadayıfı
Solunum ve hazım sistemi nezlelerini giderir. Vücudu besleyici olarak da kullanılır.
Deniz Yosunu
Metabolizmanın işleyişini hızlandırıyor. Troid hormonundaki dengesizlikleri engellen maddelir içeren su yosunu, metabolizmayı hızlandırıyor. Ayrıca, B vitamini, kalsiyum ve çinko içeren yosun; deriye, tırnaklara ve saça karşı etkili.
Dereotu
Bitkinin kullanılan kısmı meyveleridir. Meyveler eylül sonunda toplanır ve gölgede kurutulur. Meyvelerinde sâbit ve uçucu yağ, pektin ve azotlu bileşikler vardır. Meyveler yatıştırıcı, mide ve bağırsak gazlarını önleyici olarak kullanılır. Hazımsızlık ve hıçkırığa tesiri iyidir. Yaprakları da yemek ve salatalarda kullanılır.
Deve Çökerten
Fructus Tribuli Taş düşürücü, idrar söktürücü ve kuvvet verici olarak kullanılmaktadır.
Devedikeni
Ateş düşürür. Terletir ve vücuda rahatlık verir.
Düğün Çiçeği
Kavak merhemi ile birlikte hâricen basura karşı verilmektedir.
Ebegümeci
Göğsü yumuşatır. Öksürük keser. Mide bulantısı ve kusmaları önler. Ateşi düşürüp vücuda rahatlık verir. Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir. Dişeti hastalıklarını tedavi eder.
Eğir Kökü
Rhizoma Calami aromatici Gaz söktürücü, terletici ve antispazmotiktir. Dahilen Prostat, haricen ise romatizma için kullanılır.
Eğreltiotu
Barsak parazitlerine karşı çok eski târihlerden beri kullanılmaktadır. Toz veya hulasa hâlinde alınır. Tavsiye edilen miktardan fazla alınmamalıdır.
Fesleğen
Öksürüğü keser. Baş dönmesini durdurur. Arı sokmasında faydalıdır. Ağız yaralarını tedavi eder. Fesleğen kokusu, sivrisinek ve tahtakurusu gibi haşaratları kaçırır.
Funda ( Süpürge Otu)
Bâzı türlerinin dalları ipek böcekçiliğinde askı olarak kullanılır. Dalları çalı süpürgesi yapımında, ayrıca yakacak olarak kullanılır. Genel olarak idrar yolları taşlarına karşı idrar söktürücü olarak kullanılır. Funda ayrıca, ishal ve böbrek taşları tedavisinde kullanılır. Zeytinyağı ile hazırlanan merhemi çıban ve egzamada faydalıdır. Zayıflamak için de kullanıldığı bilinmektedir.
Gelincik
Nefes darlığı, astım ve bronşitte rahatlık verir. Kan tükürme ve kusmayı önler. Yanıkları iyileştirir.
Gül
Gülden gülyağı ve gülsuyu elde edilir. Gülyağı kozmetik ve parfümeride kullanılır.Gülyağının antiseptik (mikrop öldürücü) etkisi vardır. Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir. Göz kanlanmaları ve göz nezlesinde etkilidir. Dâhilen ise hafif müshil etkilidir. Gülsuyu ve gül reçelleri halk arasında yaygın olarak kullanılır.
Günlük
Gummi Olibanum Dahilen kuvvet verici, yatıştırıcı, kabız, idrar artırıcı, adet söktürücü, adet getirici ve romatizma ağrılarını dindiricidir.
Günlük Ağacı
Ağacın yongaları kurutulur, günlük ve buhur olarak kullanılır. Nefes darlığını giderir. Tütsü olarak kullanılır.
Güzelavratotu
Ağrı kesici ilaç yapımında kullanılır. Ayrıca, mide, barsak, astım, kalp, sinir ve beyin hastalıklarının tedavisi için yapılan ilaçlarda da kullanılmaktadır.
Halile ( Kara Sarı)
Fructus Myrobalani Sarı halile müshil, Kara halile ise kabız olarak kullanılır. Haricen ise yara iyileştiricidir.
Hanımeli
Tıpta yaprakları gargara yapmak için, çiçekleri antispazmodik olarak, meyveleri de idrar söktürücü ve kusturucu olarak kullanılır.
Hardal Tohumu
Sinapis nigrae Haricen lapası, yakısı ve banyosu yapılir. Kanı cilde toplamak ve ağrı kesmek için kullanılır.
Haşhaş
Bitkinin kullanılan kısımları ham meyvelerinin çizilmesi ile elde edilen afyon, kurutulmuş ham meyveler, yapraklar, tohumları ve tohumlarından elde edilen yağıdır.Bilhassa hâricen kullanılan bâzı merhemlerin bileşimine girer ve ağrı dindiricidir.Bileşiminde toplanma zamanına göre değişen afyon alkaloitleri vardır. Harici ağrı dindirici olarak, özellikle diş hekimliğinde kullanılır. Tohumlarının yağı ise, tohumları soğukta tazyik edilmesi sûretiyle elde edilen yağdır. Soğukta elde edilen yağın bileşiminde asitler az, sıcakta elde edilen yağın ise asitleri fazladır. Soğukta elde edilen yağ, bâzı merhemlerin bileşimine girer. Sıcakta elde edilen yağ, yemek yağı ve sanayide sabun yapımında kullanılır. İçerdiği zehirli maddeli dolayısıyla, hekim kontrolü ve tavsiyesi olmadan kesinlikle kullanılmamalıdır.
Hatmi
Ağız, boğaz ve dişeti iltihaplarını iyileştirir. Bağırsak iltihaplarını giderir.
Hatmi Çiçeği
Flos Altheae Göğüs yumuşatıcı ve tahrişleri gidericidir.
Havuç Tohumu
Dauci carotae Midevi, gaz söktürücü, gebeliği önleyici ve cinsel gücü artırıcıdır.
Hayıt
İdrar söktürür. Sancıları keser. Aybaşı kanamalarını düzenler. Anne sütünü artırır. Hazımsızlığı giderir. Karın ağrısı ve ishali keser. Ayak şişlerini indirir. Akrep ve arı sokmalarında kullanılır.
Hayıt Tohumu
Agni-Casti idrar artırıcı, gaz söktürücü ve yatıştırıcıdır.
Hint Yağı
Oleum Ricini İnce barsak üzerinde etkili olan ve tahriş yapmayan bir müshildir.
Hodan
Bitkinin çiçekleri ve yaprakları kullanılır. Fazla miktarda müsilaj, reçine, mâdenî tuzlar taşır. Yapraklar ve çiçekler ter verici, idrar ve balgam söktürücüdür. Boğaz ağrılarına ve öksürüğe karsı kullanılır.
Hünnap
Jujubae Göğüs yumuşatıcı, öksürük kesici, müshil ve kan temizleyicidir. Şeker hastalığına karşı da kullanılır.
Hüsnüyusuf
Mide üşütmesinden doğan şikayetleri giderir. İktidarsızlıkta da faydalıdır.
Isırgan
Dıştan tatbik edildiği zaman iç organlarda biriken kanı çeker. Burun kanamalarını keser. Balgam söktürür.
İğde Çiçeği
Flos Elaeagni Kabız, kuvvet verici ve antiseptiktir. C vitamini deposudur. Gribe karşı etkilidir.
İye
İdrar yolları enfeksiyonunun kısaltılmış şekli.
Kakao Yağı
Oleum cacao Basur memelerini, kadınların göğüslerindeki yara ve çatlakları yumuşatmak için haricen kullanılır.
Kantaron
Çayı kuvvet verici, iştah açıcı, ateş düşürücü ve hazmı kolaylaştırıcı olarak verilir. Ayrıca astım ve mide ağrılarında da faydalı olduğu bilinir.
Karabaş Otu
Ağrıları dindirir. Kalbe kuvvet verir. Balgam söker. Uyuşukluk giderir, zindelik verir.
Karabaş Yağı
Lavandulae Romanae Haricen ve dahilen antiseptik olarak kullanılır.
Karanfil Yağı
Oleum Caryophylli Dişhekimliğinde antiseptik ve ağrı kesici olarak, dahilen ise gaz söktürücü olarak kullanılır.
Kasımpatı
Böcek öldürücü ilaç yapılır.
Katırtırnağı
İdrar ve balgam söktürür. Hazmı kolaylaştırır. Böbrek ve safrakesesi taşlarının düşürülmesine yardım eder. Mesane hastalıklarını tedavi eder. Romatizmada faydalıdır. Kabızlığı giderir. Kalp hastalıklarında kullanılır.
Kayın Ağacı
Avrupa kayınının tohumlarından elde edilen yağ, yemek yağı olarak margarin endüstrisinde kullanılır. Kayın katranının distilasyonundan antiseptik olarak kullanılan kreozot elde edilir. Bu da dıştan romatizma ve deri hastalıklarına karşı kullanılır. Kabuklarının suda kaynatılmasıyla elde edilen su yüz lekeleri ve çilleri giderir.
Kaynanadili
Dizanteri ve ishali giderir.
Kebabiye
Cubebae Solunum sistemi antiseptiğidir. Belsoğukluğunda kullanılır.
Keçiboynuzu
Olgun meyveleri gıda olarak kullanılır. Kuru meyvelerin temizlenmiş unu bilhassa süt çocuklarının mide ve barsak bozukluklarında kullanılır. Ayrıca göğsü yumuşatır ve balgam söker. Sigara tiryakileri için faydalıdır.
Kekik Yağı
Oleum Thymi Dahilen safra artırıcı, kurt düşürücü ve ağrı dindirici, haricen ise antiseptik olarak kullanılır.
Kenevir
Merkezî sinir sistemine etki eder, yatıştırıcı ve uyuşturucudur. Hazım sistemine pek tesiri yoktur.
Kereviz Tohumu
Apii graveolentus Uyarıcı ve iştah açıcıdır. Prostat için kullanılır.
Keten Yağı
Oleum Lini Bezir yağı olarak bilinir. Yara ve yanık tedavisinde kullanılır.
Kına Ağacı
Ayak terlemesine engel olur. Dolamada kullanılır. Uyuz ve egzamaya iyi gelir. Guatrın üzerine bağlanırsa fayda görülür. Ağız yaraları ve deri çatlaklarını tedavi eder, saçları besler ve kuvvetlendirir.
Kınakına
Ateş düşürür. Sıtmayı tedavi eder. Tifoda faydalıdır. Ağır ve mikrobik hastalıkların nekahat devresini kısaltır. Cilt kaşıntılarında faydalıdır. İştah açar. Kuvvet verir. Kabızlığı giderir.
Kısa Mahmut
Chamaedrys midevi, uyarıcı, şeker hastalığına karşı etkilidir.
Kudret Narı
Momordicae charantiae Mide ve barsak ülserine karşı dahilen kullanılır. Yara, çıban ve ekzemalarda haricen kullanılır.
Kuşkonmaz
Hazımsızlığa karşı etkili. Antitoksit maddeler içeren bu sebze böbreği toksinlerden arıtıyor ve besinlerin hazmedilmesini kolaylaştırıyor.
Lavanta
Lavanta çiçeği, kuvvet verici, idrar söktürücü ve romatizmaya karşı çay hâlinde kullanılır. Çok iyi bir koku vericidir. Hâricen yatıştırıcı olarak da kullanılır. Parfümeri sanâyiinde kullanılan önemli bir bitkidir.
Limon Yağı
Oleum Limonis Uyarıcı ve koku verici olarak kullanılmaktadır.
Mahlep
Pruni mahaleb Afrodizyak, balgam söktürücü, nefes darlığı ve prostat için, ayrıca şeker hastalığına karşı kullanılır.
Mazı
Yaprakları siğilleri yok etmekte kullanılır. Kozalağından barsak kurdu düşürücü ilaç yapılır. Gebe kalmayı önlemek için kullanılır. Bazı zehirlenmelerde panzehir olarak kullanıldığı bilinir. Basur memelerinde de faydalıdır.
Melekotu
Kan dolaşımını düzenler. Terletir. Kurutulmuş melekotu dövülüp başa sürülecek olursa bitleri öldürür. Astım nöbetlerine faydalıdır.
Menekşe
Bitkinin çiçekli dalları idrar söktürücü, bâzı deri hastalıklarında kan temizleyici olarak ve romatizmaya karşı kullanılır.
Menengiç
Terebinthina Chia Dahilen idrar ve solunum yolları antiseptiği olarak kullanılır.
Mersin
Meyveleri yemiş olarak, kabızlık giderici ve antiseptik olarak kullanılır.
Mersin Yağı
Oleum Myrti Dahilen bronşit, verem ve belsoğukluğu gibi hastalıkların tedavisinde ve şeker hastalığına karşı kullanılmaktadır.
Meyankökü
Grip, nezle, anjin ve nefes darlığına faydalıdır. Öksürük ve balgam söktürür. Yüksek tansiyonu düşürür.
Mısır Püskülü
Stylus Maydis İdrar söktürücü ve taş düşürücüdür.
Mine Çiçeği (Güvercin Otu)
Tıbbî olarak, kabız edici, teskin edici etkisi vardır. Baş ve mafsal ağrılarını dindirir. Yorgunluğu ve uykusuzluğu giderir.
Nane Yağı
Menthae Piperitae Hafif antiseptik, ferahlatıcı, koku verici ve mide bulantılarını giderici olarak kullanılır.
Nazarotu
Ekzama, basura karşı ve tütsü olarak kullanılır.
Nergis
Kusturucu ve ishal etkilidir. Kurutulmuş çiçekleri yatıştırıcı , müshil ve ateş düşürücü olarak çay hâlinde kullanlır.
Nilüfer
Kökleri kabız edicidir. Beyaz nilüferin çiçekleri, yatıştırıcı ve uyuşturucudur.
Okaliptüs Yağı
Oleum Eucalypti Antiseptik olarak haricen kullanılır.
Ökseotu
Kalbin atışlarını arttırır. Damar kireçlenmelerinde faydalıdır. Sara ve akciğer kanamalarında kullanılır.
Pancar
Karaciğerin düzenli çalışmasını sağlar. Kansızlığı giderir. Şeker hastalığı ve vereme karşı korur. Mide ve barsakları kuvvetlendirir. Sinirleri yatıştırır.
Pelinotu
Herba Absinthii Midevi, ateş düşürücü, adet getirici etkileri vardır.
Sığla Yağı
Styrax Liquidus Haricen antiseptik, yara iyi edici ve anti paraziter olarak kullanılır.
Susam
Nefes darlığı ve bronşitte faydalıdır.
Susam Yağı
Oleum Sesami Dahilen müshil olarak etkilidir. Şeker hastalığına karşı da kullanılır.
Şahtera
Herbe Fumariae İdrar artırıcı, yatıştırıcı, zayıflatıcı ve tansiyon düşürücüdür.
Şebboy
Tohumları kalp üzerine etkili bileşikler taşır.Ayrıca idrar söktürücü ve kabızlığı giderici etkisi vardır.
Şeytantersi
Gummi Asa foetida Sinir sistemi yatıştırıcısı, hazmı kolaylaştırıcı ve gaz söktürücüdür.
Taflan
Yapraklardan elde edilen taflan suyu öksürük dindirici olarak kullanılır.Taze meyveleriyse meyve olarak yenilmektedir. Kurutulmuş meyvelerinin tohumlarıysa şeker hastalığına karşı kullanılır.Tâze meyveleri taş düşürücü olarak da kullanılmaktadır.
Tarçın Yağı
Oleum Cinnamomi İştah açıcı ve midevi olarak dahilen kullanılır.
Üvez
Özellikle bir şeker olan üvez şeker hastaları rejimi için iyi bir tatlandırıcıdır. Meyveleri ve yaprakları kabız edicidir. Yine meyveleri idrar söktürücü, kadınlarda âdetleri kolaylaştırıcı etkilere sâhiptir. Meyveler C vitaminince zengindir. Yapraklarının çayı şeker hastalığına karşı kan şekerini düşürücü olarak kullanılmaktadir. Zararsızdır.
Üzerklik
Bağırsak kurdundan prostata, hemoroitten karın ağrısına pek çok hastalığa iyi gelmektedir.
Üzerklik Tohumu
Semen Pegani Kurt düşürücü, adet söktürücü, uyuşturucu, terletici ve yatıştırıcıdır.
Yaban Gülü
Kabız edici, idrar söktürücü olarak, böbrek ve safra taşlarına karşı kullanılır. C vitamini yönünden zengin olduğu için de bâzı bölgelerde marmelât yapımında kullanılır.
Yasemin
Çiçeklerinden hazırlanan çay göğüs yumuşatıcı ve sinirleri yatıştırıcı olarak kullanılır.
Yenibahar
Damar sertliğini önler. Hazmı kolaylaştırır. Mide ve bağırsak gazlarını giderir.
Yılan Yastığı
Ateşi düşürür. Terletir, vücuda rahatlık verir. Sinirleri uyarır.
Yosun
Haşlaması barsak kurtlarını döker. Saçlar yikanırsa kuvvetlendirir.
Zahter
Saturejae hortensis Şeker hastalığına karşı kullanılır.
Zerdaçal
Mîdevî ve gaz söktürücü etkiye sâhiptir.
Zerdeçal
Curcuma longae Midevi, gaz söktürücü ve safra artırıcıdır.
Zulumba
Rhizoma Zedoariae İştah açıcı, uyarıcı, idrar artırıcı, balgam ve gaz söktürücüdür.

ŞİFALI BİTKİLER VE FAYDALARI
Heryerde kolayca bulabileceğiniz ve kolayca kullanılabilir şifalı bitkiler ve faydalı oldukları rahatsızlıklardan bazıları... Maydanoz, Kekik, Biberiye, Nane, Civanperçemi, Rezene, Anason gibi bitkiler ve faydaları. ve...
Morarmalar İçin:
Maydanoz - Bir tarafınızı bir yere çarptığınızda, derinin hemen altındaki kılcal damarlar çatlar ve deri altına kan yayılarak o bölgenin mor bir görüntü almasına neden olur. Maydanozun, morarma ve çürük izlerini geçirmede geleneksel bir şöhreti vardır. Buz ise şişlikleri indirmek için kullanılır. Bu ikisini birleştirdiniz mi, buzluğunuzda berelenme ve çürüklerin ilacı hazır demektir.
Bir avuç maydanoz ve dörtte bir bardak suyu, yarı erimiş kar görüntüsü alana kadar blendırda karıştırın. Sonra, buz kalıplarını yarısına kadar doldurun ve dondurun. İnce bir beze veya tülbente sardığınız maydanozlu buzu, berenin üzerinde gezdirin. Maydanozlu buz, küçük yanıklarda da işe yarar.
Nefes Kokusu İçin:
Nane Çayı - Naneye kendine özgü tadı ve kokuyu veren aromatik yağ, aslında nefes kokusuna neden olan mikropları öldüren güçlü bir antiseptiktir. İhtiyaç duyduğunuz her an, bir bardak nane çayı için.
Peklik İçin :
Akdiken Kabuğu(Cascara Sagrada) - Akdiken kabuğu, onlarca peklik tedavisi reçetesinde kullanılan, etkisi uzun yıllardır bilinen tanınmış bir muhsildir. Yatmadan önce yarım çay kaşığı alın. Ama düzenli olarak kullanmayın; bağırsağınız tembelliğe alışabilir.
Kepek İçin :
Kekik- Kekik suyunu kepeğe çare olarak kullanabilirsiniz. Tepeleme dolu 4 çorba kaşığı kuru kekiği, alüminyum olmayan bir demlik kullanarak 2 bardak suda 10 dakika boyunca kaynatın. Süzgeçten geçirin ve soğutun. Elde ettiğiniz kekik suyunu, yeni şampuanlayıp duruladığınız saçınıza yavaşça dökerken, yumuşak hareketlerle iyice ovalayıp kafa derinize ulaşmasını sağlayın. Saçınızda bir tabaka bırakmayacağı için durulamanıza gerek yok. Ama isterseniz durulayabilirsiniz de.
Biberiye- Bir fincan kaynar suya en az 2 çorba kaşığı kuru biberiye yaprağı atarak, kuvvetli bir biberiye çayı yapın. En az 20 dakika demledikten sonra, süzün ve soğutun. İsterseniz çaya birkaç damla biberiye yağı da damlatabilirsiniz. Bu çayı, saçınızı şampuanladıktan sonra durulama suyu olarak kullanın. Saçınızda bir tabaka bırakmayacağı için durulamanıza gerek yok. Ama isterseniz birkaç dakika sonra durulayabilirsiniz de.
İshal İçin:
Tarçın - Eğer ishal şiddetliyse, vücudunuz susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya demektir. Tarçın, diyareyi kısa sürede kesen, doğal bir ilaçtır. Kurutulup toz haline getirilmiş tarçın kabuğundan bir çorba kaşığı dolusunu bir bardak sıcak suya karıştırın. 10-15 dakika demlenmeye bırakın. Tarçını bu şekilde sadece kısa süreli olarak kullanın.
Ateş Düşürmek İçin:
Civanperçemi- Gözeneklerinizi açıp bol miktarda terleterek, ateşinizin düşmesine yardımcı olan uçucu yağlar içerir. Fincan başına 1 çorba kaşığı kullanarak civanperçemi çayı yapın ve 10 dakika boyunca kapalı bir kapta demlenmeye bırakın. Bu çaydan bir ya da iki fincan içince terlemeye başlarsınız. Terlemeye başlayınca yeteri kadar içmişsiniz demektir.
Mürver Çiçeği- Bu bitki, gözenekleri açıp terlemeye yol açması nedeniyle, yüksek ateş için birebirdir. Ayrıca mürver çiçeği özü, genellikle üşütme ve nezle nedenli yüksek ateşle birlikle görülen burun tıkanıklığını açmaya yardımcı olan bileşenler içerir. Kurutulmuş mürver çiçeğinden çay yapmak için, bir fincana koyduğunuz 2 çay kaşığı bitkinin üzerini kaynar suyla doldurun. Üstünü bir bezle kapatarak 15-20 dakika demlenmeye bırakın. İhtiyaca göre, günde üç fincan için.
Gaz İçin:
Rezene- Karın ağrısına yol açan fazla gazlardan kurtulmak için, yarım çay kaşığı rezene tohumu çiğneyin. Rezene, vücutta biriken gazın çözülmesine yardımcı olan bir gaz sökücüdür. Ayrıca, kas spazmlarını gevşeterek sindirim rahatsızlıklarını gidermekte de yardımcı olur.
Baş Ağrısı İçin:
Zencefil - Zencefil çayı, başınızda zonklayan damarları yatıştırır. Ayrıca, vücudun ağrı-algılayıcı kimyasallarının üretimini yavaşlatır ve dolaşımı kolaylaştırır. Çayı hazırlamak için, 1/3 çay kaşığı toz zencefili veya kıyılmış taze zencefili bir fincan sıcak suya karıştırın. Soğumaya bırakın, süzün ve ilk baş ağrısı belirtisinde için.
Akırkarha (feverfew) - Koyungözü de denilen bir çeşit kasımpatı olan bu bitki, yüksek ateş nedenli ağrıyı dindirmekte o kadar etkilidir ki, `baş ağrısı bitkisi` diye anıldığı bile olmuştur. Ağrıyı geçirmek veya gelecek bir ağrının önüne geçmek için, iki adet taze akırkarha yaprağı çiğneyin. Veya, 2 ila 3 çorba kaşığı kuru akırkarhayı bir fincan sıcak suya karıştırıp çayını da yapabilirsiniz. En az 10 dakika demlenmeye bıraktıktan sonra süzün ve damak zevkinize göre tatlandırın. En iyi etki için, günde iki fincan taze demlenmiş akırkarha çayı için.
Yüksek Tansiyon İçin:
Sarımsak - İşte, dünyanın belki de en popüler şifalı bitkisi. Tabi, bu şöhreti boşuna değil. Sağlığa sayısız faydasının yanı sıra, sarımsak kandaki kolesterolü ve yüksek tansiyonu düşürmek için de kullanılır. Bolca taze sarımsak yiyin veya günde bir ya da iki kez 320 miligram sarımsak özsuyu için.
Mide Ekşimesi İçin:
Zencefil Çayı - Zencefil bir spazm önleyicidir. Mide kaslarını rahatlatarak, mide asidinin yukarı çıkmasını önler. Ama önceden uyaralım, mideniz hassassa tadını çok keskin bulabilirsiniz. Mide ekşimenizi önlemek için, yemeklerden 20 dakika önce bir bardak zencefil çayı için. Zencefili hem kök hem toz halinde kullanabilirsiniz.
Papatya Çayı - Bu bitki, diyafram salgısını yatıştıran hafif bir sakinleştiricidir. Papatya çayı yapmak için, bir yemek kaşığı kurutulmuş papatya çiçeğini bir bardak suya koyup karıştırın. 15 dakika demlendirin, süzün ve her gün için. Bazı bitki uzmanları, demliğinizi ve bardağınızı buhar kaçmayacak şekilde kapatmanızı tavsiye eder. Buharda bulunan uçucu yağlar, papatyanın aktif bileşenlerindendir.
Adet Sancıları İçin:
Kara Alıç- Bu şifalı bitkinin, ağrıyı azaltan, aspirine benzer bir bileşimi vardır. Fincan başına 2 çay kaşığı kurutulmuş kara alıç ekleyerek bir çay yapın. 10 dakika kaynadıktan sonra soğutun, süzün ve günde en fazla üç çay fincanı için. Eğer şiddetli ağrılar çekiyorsanız, adet döneminizin birkaç gün öncesinden bu çayı içmeye başlamanız önerilir.
İdrar Yolları Enfeksiyonları İçin:
Maydanoz - Bu bitki mükemmel bir idrar söktürücüdür. Çay yapmak için, birkaç dal ezilmiş taze maydanozun veya bir çay kaşığı kuru maydanozun üzerine, bir bardak kaynar su dökün. 5-10 dakika demlenmesini bekleyin. Daha sonra süzün ve için. Enfeksiyon geçene kadar günde iki ya da üç kez bir bardak tüketin.
Boğaz Ağrısı İçin:
Kuşburnu - Bu bitki C Vitamini yüklüdür ve çay olarak içildiğinde hızla kana karışır. Alüminyum olmayan bir kaba iki çorba kaşığı kuşburnu koyun ve bir bardak su ekleyerek üzerini kapatın. 20-30 dakika kaynatın. Bir kahve filtresinden geçirip süzdürerek, taze sıkılmış limon suyu ekleyin ve balla tatlandırın.
Adaçayı ve okaliptüs - Bu bitkiler karıştırılarak çayı yapıldığında, yanmayı engelleyici ve antibakteriyel özellikleri sayesinde, boğaz ağrısını hem yatıştırıcı hem de tedavi edici etki sağlarlar. Yaklaşık 250 ml kaynar suya iki çay kaşığı adaçayı ve okaliptüs yaprağı atıp 20-30 dakika demlendirin. Soğuduktan sonra, gün içinde ihtiyaç duyduğunuzda gargara yapın.
Hafıza İçin:
Biberiye - Hafif konsantrasyon problemleri ve unutkanlık için biberiye yağı koklayabilirsiniz. Bir mendile birkaç damla biberiye yağı damlatıp koklayın. Cebinizde veya çantanızda taşıyıp, ara sıra koklayın. Bu bitkinin hafızayı ve konsantrasyonu iyileştirici ve geliştirici özelliği yüzyıllar öncesinden biliniyor.
Soğuk Algınlığı İçin:
Zencefil - Zencefil çayının içindeki virüs öldürücü maddeler enfeksiyonu önler, ağrıyı ve ateşi düşürür, öksürüğü bastırır. Hafif sakinleştirici özelliğiyle dinlenmenizi sağlar. Zencefil çayı yapmak için, 2.5 cm uzunluğundaki taze zencefil kökünü dilimleyin. Alüminyum olmayan bir kaba koyup iki bardak su ekleyin. Kabın ağzını sıkıca kapatıp 20 dakika kaynatın. İçine yarım limon suyu sıkıp, balla tatlandırın.
Yanıklar İçin :
Aynısafa Çiçeği ve Eşekkulağı - Küçük yanıklar iyileşmeye başladıklarında, aynısafa çiçeği ve eşekkulağı ile yapılmış bir merhem deride daha az iz kalmasını sağlayacaktır. Her iki şifalı bitki de derinin onarılmasında geleneksel olarak kullanılır.
Bunun, sadece küçük yanık ve haşlanmalar için bir tedavi olduğunu, kızarıklık, şişkinlik, sızıntı gibi belirtileri olan enfeksiyonlu yanıklarda kullanılmaması gerektiğini unutmayın. Eşekkulağı deri hücre yenilenmesini o kadar hızlandırır ki, yanık yüzeyini iyileştirerek enfeksiyonlu bölgenin altta kalmasına neden olabilir.
Pamukçuk İçin :
Greyfurt- Eğer ağzınızda pamukçuk varsa, greyfurt yemek bir işkence olabilir. Buna karşılık, greyfurt özütü harikalar yaratır. Bir aktarda bulabileceğiniz özütü, günde birkaç kez doğrudan pamukçuğun üzerine damlatın. Veya, bir bardak suya 5 damla damlatıp, günde üç kez ağzınızı bu karışımla çalkalayın.
Diş Ağrısı İçin :
Karanfil Yağı - Eğer dişiniz ağrıyorsa, yapmanız gereken şey bir dişçiye görünmektir. Ama bu arada çektiğiniz rahatsızlığı en aza indirmek için, ağrıyan dişinizi bir damla karanfil yağı ile ovalayın.
Kulak Ağrısı İçin:
Sarımsak - İyi bir bakteri savaşçısı olan sarımsak, aynı zamanda bağışıklık sistemine de yardımcı olur. Ağrıyan kulağınızı doğrudan 3 damla sarımsak yağı damlatın. Bunu günde üç veya dört kere, ağrı geçene kadar tekrarlayabilirsiniz. Ancak, aklınızda bulunsun, eğer kulak zarınızın yırtık olduğunu biliyor veya şüpheleniyorsanız, kulağınız için şifalı bitkilerle hazırlanmış hiçbir şey kullanmamalısınız.
Alerji İçin:
Göz Otu- Eğer alerjileriniz gözünüzün devamlı sulanmasına neden oluyorsa, göz otunu deneyin. Bitki uzmanlarına göre, bu şifalı bitki gözün arkasındaki oküler zarları kuvvetlendirerek, göz sulanmasını önlüyor. İhtiyacınız olduğunda, günde üç kere 1 ila 4 miligram göz otunu suda eritip için.
Romatizma Ağrısı İçin:
Aksöğüt Kabuğu - Aksöğüt, aspirinin orijinal kaynağı olmakla birlikte, mideyi o kadar rahatsız etmez. Bir fincan aksöğüt kabuğu çayı, ağrılı bir eklemi rahatlatmakta mucizeler yaratabilir. Çayı yapmak için, bir çay kaşığı aksöğüt kabuğunu kaynayan suya karıştırıp, üstü kapalı olarak 15 dakika bekletin. Kabuklarını süzüp, günde üç kere, bir fincan için.
Dulavratotu ve Karahindiba- Bitki uzmanları, karaciğer fonksiyonları uyarılıp safra akışı geliştirildiğinde, romatizma ağrılarının azaldığı görüşündeler. Dulavratotu ve karahindiba, işte tam da bu işleri yapıyorlar. Romatizma ağrısı yatıştırıcı bir çay yapmak için, birer çay kaşığı kurutulmuş dulavratotu kökü ve kurutulmuş karahindiba kökünü, 3 bardak suda 5 dakika boyunca kaynatın. Bu çayı gün boyunca, bir gelişme fark edinceye kadar her gün için. Ancak, tadı biraz acı gelebilir. İçine biraz bal katabilirsiniz.
Kasıkotu, romatizma ağrısına iyi gelen geleneksel bir ilaç olarak bilinir. Ağrıyı ve yanma hissini azaltmada etkili olan harika bir bitkidir. Ağrıyı dindirmek için ihtiyaç duyuldukça, günde üç kereye kadar, bir bardak suya 1-3 damla kasıkotu ruhu damlatılması tavsiye edilir.
Astım İçin:
Meyan Kökü- Meyan içeriğinde, astım krizini hafifletebilen çeşitli bileşenler vardır. Öksürük kesici bir meyan kökü çayı yapmak için, dilimlenmiş veya toz halde tepeleme bir çorba kaşığı dolusu meyan kökünü 10 dakika boyunca kaynatın. Süzüp, sıcak olarak için. Zaman kazanmak için 3 fincanlık kaynatıp daha sonra ısıtarak içebilirsiniz.
Uyarı: Meyan kökünü, özellikle yüksek tansiyonu olanların uzun süreli kullanması önerilmez. Uzun süreli kullanımlarda tansiyonu yükselttiği bilinmektedir.
Sırt Ağrısı İçin:
Öküzgözü- Dağ papatyası olarak da bilinen öküzgözünün, ağrı dindirici, antiseptik ve yanma giderici özellikleri vardır. Aktarda bulabileceğiniz öküzgözü yağını, ağrıyı gidermesi için sırtınıza sürebilirsiniz.
Kesik ve Çizikler İçin:
Aynısafa Çiçeği - Kadife Çiçeği olarak da bilinen bu sarı-turuncu çiçekli güzel bitki, iyileşmeyi kolaylaştıran doğal bir antiseptiktir. Çok derin olmayan, yüzeysel kesik ve çiziklerin tedavisinde, yarayı su ve sabunla temizledikden sonra, alkol-tabanlı olmayan aynısafa çiçeği özünden birkaç damlayı günde iki veya üç kez yaranın üzerine damlatın.
Bitkinlik İçin:
Cinseng (ginseng) - Enerji veren bitkilerin yıldızı cinsengdir. Bu Uzakdoğu bitkisinin Kore kökenli olanını da, Sibirya`da yetişenini de denemeye değer. Çayını yapmak için, bir fincan kaynar suya 1 çay kaşığı cinseng karıştırın. Yaklaşık 5 dakika demlenmeye bırakıp, süzgeçten geçirin ve için. Günde bir fincandan fazla içmeyin. Olumlu etkilerini gözlemlemek için bir ay veya daha fazla cinseng çayı içmeniz gerekebilir.
Düzensiz Regl İçin:
Tarçın - Tarçın kabuğu, aylık döngüyü düzenlemeye yardımcı olur. Çayını yapıp içebilir, ya da bir parça kabuk çiğneyebilirsiniz. Basit bir şekilde yemeklerinizin üzerine toz tarçın serpmek bile faydalı olur.
Siğil İçin:
Kayın kabuğu - Dünyanın her yerinde, yüzyıllardır siğil tedavisinde kullanılan bir şifalı bitki. Eğer taze kayın kabuğu bulabiliyorsanız, yaş olan iç kısmı aşağıya gelecek şekilde doğrudan siğilin üstüne yerleştirin. Taze kabuk bulamazsanız, bir-iki çay kaşığı toz haline getirilmiş kayın kabuğunu bir fincan kaynar suda 10 dakika demlendirip için ya da siğilin üzerine sürün.
Fesleğen- Bu bitki, siğillerin iyileşmesine yardımcı olan birçok anti-virüs bileşeni ihtiva eder. Tek yapacağınız, ezilmiş yaprakları siğilin üzerine koyup bir bandajla sarmak. Taze fesleğeni 5 ila 7 gün kullanabilirsiniz
Sedef Hastalığı İçin:
Keten tohumu yağı - Keten tohumu yağı, sedef hastalığı da dahil bazı deri rahatsızlıklarının tedavisinde yardımcı olarak kullanılır. Yiyeceklere veya içeceklere günde bir çorba kaşığı ekleyin.
Böcek Isırığı Ve Sokması İçin:
Nane - Hızlı bir şekilde rahatlamak için, böcek tarafından ısırılan yerin tam merkezine bir damla nane ruhu damlatın. Nane ruhu, lokal anestezik ve antiseptik özellikleri nedeniyle yıllardır geleneksel olarak kullanılmaktadır. Kaşınmayı ve ağrıyı azaltır, ısırılan bölgeyi ferahlatır. Uygulamadan sonra, gözünüze bulaşmaması için ellerinizi yıkayın.


Bitkilerin Şifasında Kimin Gözü Var?
Şifalı bitkiler'in bir çok hastalığa derman olduğu, Avrupa ve uzak doğuda gelişen tıpla beraber kullanıldığı halde, hala neden Ülkemizde bu kadar düşmanı var. Ülkemizde ilaç firmalarının gücü ve teşviki ile sentetik ilaç pazarı her geçen büyürken, bitkilerle tedavi gündeme gelince kimler engel olmak istiyor?

Avrupa Birliği kanunlarla bitkisel ilaçları onaylarken bizim ülkemizde Sağlık Bakanlığı neden konuyu ele almıyor? Peki aktarlar ne yapıyor?
Tabiatın ve yaşamın vazgeçilmez bir parçası olan, şifaları asırlar önce kanıtlanmış ve günümüzde bilimsel olarak da ispatlanmış olan bitkilerin değeri bizim ülkemizde neden bilinmiyor?
İnsanların ve hayvanların genlerine uygun, doğal, doğru kullanıldığında sağlık, sıhhat, afiyet getiren şifalı bitkiler gündeme gelince, insanlar uyanıp aktarlara akın edince kimler rahatsız oluyor?
Ülkemizde sentetik ilaçlar peynir ekmek gibi, şeker gibi pazarlanıyor! İlaç firmaları, dünyada çok yeni olan ve 5-10-15-20 yıl sonra etkisinin ne olacağını açıklayamadığı ilaçlara ruhsat alabiliyor... İlaçların, reçetelerinde ölüm dahil bir çok ölümcül hastalığın yan etkisi görüldüğü halde, hastanelerde tedaviye giden, derdine derman arayan çaresiz insanların kobay gibi kullanılmasına göz yumuluyor! Hatta teşvik veriliyor, yeni düzenlemeler yapılıp onaylanıyor? Peki yetkililer bu gidişata neden dur demiyor?
İlaç eczacılıkta şöyle tanımlanıyor:
Birleşmiş Milletler Örgütü`ne bağlı olarak 1948`de kurulmuş Dünya Sağlık Örgütü ilacı, fizyolojik sistemleri veya patolojik durumları, kullananın yararına değiştirmek veya incelemek amacı ile kullanılan veya kullanılması öngörülen bir madde ya da ürün olarak tanımlamaktadır. İlaç, sadece patolojik duruma karşı etkili olmalı, diğer yapıları ve organizmanın fizyolojik aktivitelerini etkilememeli, etkisi doza bağımlı ve geçici olmalıdır.
Peki piyasada eczanelerde satılan ilaçlar gerçekten tanımlandığı gibi mi?
Tam biz bunları düşünürken 02.04.09 tarihli bugünkü Hürriyet gazetesinde bir haber dikkatimizi çekiyor!
Tehlikeli bitkilere aktarda satış yasağı
`Katran ruhu, pire otu, güzel avrat otu, kenevir, kendir, hint yağı, çinko, cıva, arsenik gibi ürünlerin aktarlarda satılmasını yasaklayan Sağlık Bakanlığı, bu yasağı yeni bir genelge ile genişletmeye hazırlanıyor.`
`SAĞLIK Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Mahmut Tokaç, aktarların pek çok bitkiyi `her derde deva` diyerek sattıklarını, ancak aktarlarda satılması yasak olan bazı ürünler bulunduğunu bildirdi. `Bu nedenle, kullanmak istediğiniz bitkiler konusunda bilinçli olun. Mucize denilen bitkilere inanmayın` diyen Tokaç, bazı bitkilerin fazla kullanımının ölüme yol açabileceğini söyledi. Tokaç şu açıklamayı yaptı:
`Bu ürünlerin nasıl kullanılacağı konusunda çok kimsenin bilgisi yok. Örneğin, papatyanın bir cinsi kaynatılıp içildiğinde kişinin zehirlenmesine neden olabiliyor. Yer elması, kan şekerin düşmesini sağlıyor, ama fazlaca alınırsa kan şekerinin aşırı düşmesi sonucu ölüme sebebiyet verebiliyor. Acı kavun, sinüzitte, burun tıkanıklığının açılmasında damla şeklinde kullanılır. Fazla kullanımı solunum yollarında ödeme neden olur ve kişi boğularak ölür.
Bu kadar önemli sonuçlara neden olabilen ürünlerin satıldığı aktarlar ne yazık ki yeterince denetlenemiyor. Çünkü bu denetimler il sağlık müdürlükleri tarafından yapılıyor, ama eleman sıkıntısı bulunduğundan rutin denetimler bile yapılamıyor. Denetimler, ancak gelen şikáyetler üzerine gerçekleştiriliyor.`
Evet bitkileri bir anda tehlikeli gören gazete haberi böyle!
Tıbbi bitkilerden bazılarının zehirli olduğu zaten biliniyor. Yeter ki alıcı araştırmacı, satan ve denetleyen bilinçli olsun...
İyibilgi olarak doğru bilgiyi okurlarımıza ulaştırmak için konuyu Türkiye`nin en güvenilen aktarlarından yıllarını bu işe vermiş `Kırk Ambar Doğal Ürünler`in sahibi Bahri Kılıç`a sorduk.
Son dönemde aktarlara halkın yoğun ilgisi var, ancak aktarlara uygulanacak yasaklarla ilgili gündeme gelen haber sizi nasıl etkiliyor?
`Beslenme uzmanı, herbalist, anti-aging uzmanı, değişik alanlardan uzman doktorlar hemen her gün TV kanallarında bitkilerin faydası ile ilgili açıklamalar yapıyor, reçeteler veriyor. Bu beklenen bir şeydi.`
Yani yasaklama ve kısıtlamaları bekliyor muydunuz?
`2000 yıllara kadar bitkiler ile ilgili doğal ürünlerin izin ve ruhsatlarını Sağlık Bakanlığı onaylıyordu, bir karışım veya reçete için izin almak çok zordu. 1984-1988 yılları arasında Bünsa Baharat şirketini işletirken Türkiye`de ilk zayıflama çayını biz yaptık ancak Sağlık Bakanlığı ruhsat vermedi. Özel olarak hazırladığımız bitkisel bir şampuan İngiltere Kraliçesi Elizabeth`in banyosuna kadar gitti, ancak Sağlık Bakanlığı ona da ruhsat vermediği için Türk hanımlarının banyosuna giremedi. Şimdi ise durum çok farklı, 2000 yılından sonra bitkisel ürünler ile ilgili ruhsat yetkisi ve takipler Tarım Bakanlığı bünyesine devredildi. Artık çok kısa zamanda ve kolaylıkla ruhsat ve izin alınabiliyor ve durum böyle olunca, sadece İstanbul`da son iki yılda aktar dükkanlarının sayısı iki katına çıktı! Hali ile takip ve kontroller zorlaştı, işin ehli olan olmayan işletmecilerden bazıları ticari menfaatlerini ön plana alınca, suiistimaller de arttı. Depolarda yıllarca bekleyen kullanım süresi geçmiş, etkisi olmayan ve hatta zararlı hale dönüşmüş baharatlar, keçiboynuzu gibi popüler ürünler, kurutulmuş bitkiler ve ithal bitkisel ürünler raflara çıktı. Sonunda da hemen yasaklama ve kısıtlamalar gündeme getirildi. Ama bunun bu hale gelmesine de yine yetkililer meydan vermiş oldu.`
Aktarların iyi hizmet vermesi ve tüketicinin güveninin sarsılmaması için ne yapılmalı?
`Öncelikle yıkıcı değil yapıcı olmak gerekiyor. Konuyu başından sonuna kadar Sağlık Bakanlığı takip etmeli. Eskiden bize yılda bir defa Sağlık Bakanlığı`ndan bitkilerle ilgili liste gelirdi, takip ve kontroller de daha düzenliydi. Çözüm aktarların eğitime tabi tutulması ile olur. Üniversitelerin Tıbbi Bitkiler bölümünde okutulan öğrencilere çok yüzeysel eğitim veriliyor. Bize staj için geliyorlar ama bilgileri çok yetersiz! Eczacılık Fakültelerinde ise ancak 1 sene Farmakognazi dersi veriliyor ve daha okul bitmeden öğrenciler öğrendiklerini unutmaya başlayıp, meslekleri icabı sentetik ilaçlar ile tedavi onların defterinde ön plana çıkıyor.
Bir dönem bitkisel ürünler Eczanelerde satılsın dendi ama bu işi en iyi yapacak olan eğitimli bilgili aktarlardır.
Bitkiyi topraktan rafa gelene takip eden aktarlar doğru ürünü biliyor ve tüketiciyi de doğru bilgilendiriyor. Biz eşimle Almanya`da bir fuara katıldığımızda bu işe niyetlendik, gönül verdik ve ilk günden beri, kendi yemediğimizi başkasına satmıyoruz.`
Almanya dediniz, orada bitkilerle tedavi çok yaygın ve kanunlarla da destekliyor. Bizim ülkemiz Avrupa Birliği`ne üye olmaya çalışırken sizce neden bu konuyu göz ardı ediyor?
`Almanya`da bizden daha çok mu bitki yetişiyor? Hayır! Onlar ellerindeki bitkinin kıymetinin bilirken, tüm dünyada yetişen bitkilere de ayrıca özel değer veriyor. Hem kültür olarak yetiştiriciliği teşvik ediyor hem de tedaviyi. Bitkilerin insan sağlığına olan olumlu etkisi tartışılmaz. Zehirli olan, zararlı olan öne çıkarılacağına, faydaları doğru şekilde ortaya çıkarılıp, ülkemizde de kültür bitki yetiştiriciliği üretimi teşvik edilmeli. Bizim ülkemizde bitkilerden hazırlanan zayıflama çayı 2001-2002 yıllarında piyasaya çıktı, halbuki Almanya`da 1960`lı yıllardan beri üretilip tüketiliyor.
Sonuç olarak ülkemizin tabiat güzelliklerinin ve bitkilerin kıymetini bilip, sahip çıkmalıyız, yetkililer de aktarları doğruya teşvik etmeli...`
ADAÇAYI:

Mide ve bağırsak gazlarını giderir. Mide bulantısını keser. Hazım sisteminin düzenli çalışmasını sağlar. Göğsü yumuşatır. Astım hastaları için yararlıdır.
AHUDUDU:

Kanı temizler, vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Terletir ve idrar söktürür. Kabızlığı giderir. Vücuda dinçlik verir.
ANASON:

Hazmı kolaylaştırır. İştahsızlığı ve yemeklere karşı duyulan tiksintiyi giderir. Mide ve bağırsak gazlarını söktürür. İdrarı arttırır. Öte yandan kusmayı ve ishali keser.
ASMA:

Yaprakları ile yapılan ilaçlar kanamayı durdurur. Vücuda kuvvet verir. Sarılığı keser. İshali durdurur.
AVOKADO:

Çok kalorili olmasına rağmen içerdiği Glutathion süper bir hücre koruyucusudur, çünkü en iyi antioksidanttır. Antioksidantlar hücrelerin yaşlanmasını yavaşlatırlar ve kanseri önlerler. Tüm meyveler arasında protein bakımından en zengin olanıdır. Bol miktarda E vitamini de içerir. Bu vitamin kalp ve deriyi koruyarak dolaşımı düzene sokar. Ayrıca potasyum ve B6 vitamini de içerir. Kadınlar açısından çok gereklidir.
AYRIKOTU:

İdrar söktürür. Böbrek ve mesane taşlarının düşürülmesine yardımcı olur. Buralardaki iltihapları da giderir.
AYVA:

İshal ve dizanteriyi keser. Mide ve bağırsakları kuvvetlendirir. İnce bağırsak iltihabını giderir. Kanı temizler. Çarpıntıyı dindirir.

B
BADEM:

Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Böbrek, mesane ve tenasül yollarındaki iltihapları giderir. Baş ağrısı, karaciğer ve böbrek ağrılarını hafifletir.
BAKLA:

İdrar yollarını temizler. Böbrek ağrılarını dindirir. Böbrek iltihaplarını giderir. Böbrek kum ve taşlarının düşürülmesine yardımcı olur.
BAMYA

Halsizliğe karşı bire bir. 100 gram bamya günlük magnezyum (hücrelerin enerji depolamasına yarayan madde) ihtiyacımızın üçte birini ve yüzde 10'dan daha fazla miktarda ise günlük demir (akyuvarların vücut içinde oksijen taşımasını sağlıyor) ihtiyacımızı karşılıyor.
BEZELYE:

Taze ve donmuş olarak kullanılabilen bezelye B1, C vitaminleri, protein, lif ve folik asit içerir. Sinir sisteminde sorunları olanlara tavsiye edilir.
BROKOLİ:

Kansere karşı bizi koruyan ve ömrümüzü uzatan müthiş bir sebze. Çok miktarda kalsiyum içerdiği için kemik erimesine birebir. Mineral ve demir eksikliğini gideren brokoli, vitamin deposudur. Brokoli tutkunlarında ender olarak bağırsak ve akciğer kanseri görülür, kalp dolaşım hastalıklarına da pek fazla rastlanmaz. Kadınlarda göğüs kanserini önler.Göğüs kanserine ve spinabifida hastalığına karşı etkili. Brokoli bol miktarda, göğüs kanseri riskini azaltan 'indole' adlı bir madde içeriyor. İndole, göğüs kanserine neden olan östrojen bozukluklarını engelliyor. Ayrıca brokolinin diğer bir özelliği de, spinabifida hastalığını (doğuştan belkemiğinde son omurun kapanmamış olması) önlemesi.
BUĞDAY:

Lifli gıdalar sağlıklı bir beslenmenin temelidir. Buğdayın dış kabuklarından elde edilen kepek de, genellikle mısır gevreği türü yiyeceklerle tüketilir. Kepekli buğday unundan yapılan kurabiye vb. bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar ve kabızlığı önler. Buğday tanesinin özü olağanüstü besleyicidir. Vücudun özümsediği kalsiyum, demir ve çinko burada depolanır. Besin değeri, potansiyel olarak yulaf ve mısırdan daha yüksek olan buğday, bağırsak ve rektum kanserini önleyici faktörler içerir. Ama, yulaf ve mısıra kıyasla sindirimi biraz daha zordur.

C
CEVİZ :

Yaprakları ve kabuklarıyla hazırlanan ilaçlar kanı temizler, kansızlığı giderir. İshal ve dizanteriyi keser. Verem ve şeker hastalığında hem besleyici, hem de tedavi edicidir. Saç ve elleri boyamakta da kullanılır. Bitki bilimcilere göre bol miktarda A, B1, B2, C, E ve K vitaminleri ile Chinon Juglon adlı aktif madde içeren cevizin hem içi, hem ağacının kabukları hem de yaprakları pek çok sağlık sorununa iyi geliyor.
Her sabah kahvaltıda bir miktar ceviz içi yenmesinin zekayı geliştirdiğini belirten uzmanlar, yeşil ceviz meyvelerinin kabukları kaynatılarak içildiğinde erkeklerde cinsel gücü artırdığını belirtti.
Vücudu besleyip güçlendiren cevizin yararlarından bazıları şöyle sıralanıyor:
• Nasırlar üzerine konulan ceviz yağı zamanla bunların yok olmasını sağlar.
• Taze dalların kabukları ve meyvelerinin kabukları ile karıştırılıp kaynatılarak elde edilen sıvı mideyi kuvvetlendirir.
• Ceviz yapraklarından yapılan çay iştah açar, mideyi kuvvetlendirir, boğaz hastalıklarına iyi gelir.
• Bir miktar ceviz yaprağı banyo suyuna karıştırılırsa cilt hastalıklarına iyi gelir.
• Ceviz yaprakları pişirilerek çıbanların üzerine sarılırsa iyileşmesini sağlar.
• Ceviz yağı yüz lekelerinin üzerine sürülüp masaj yapılırsa lekeler yok olur.

ÇAMFISTIĞI:

Bronşit, verem, akciğer hastalıklarının çabuk iyileşmesine yardımcı olur. Ruhi çöküntüyü giderir. Kalp hastalıklarında da faydalıdır.
ÇEMEN:

Balgam söktürür. Vücuda rahatlık verir.
ÇİLEK:



Körpe ve bol sulu çilekler sistemi temizliyor. Cilt sorunları olanlar için de iyi bir meyvedir. Böbrek, idrar yolları ve bağırsak sorunları için de birebirdir. Ayrıca diş etlerini güçlendiriyor, dişlerdeki tartarı önlüyor, ağız kokularını ve boğaz ağrılarını gideriyor. Çilekte yüksek oranda C vitamini bulunduğu gibi, yüksek tansiyon ve kolesterolü düşüren maddeler içeriyor. Çilek C vitamini ihtiyacını karşılar. Ayrıca bol miktarda potasyum içerir ve lifli besinler arasında önemli bir yer tutar. Diyabetli hastalar, çileğe şeker ilave etmemek şaartıyla bu meyveyi bol bol yiyebilirler.
ÇÖREKOTU:

İştah açar. Vücuda kuvvet ve dinçlik verir. Hazmı kolaylaştırır. Mide ve bağırsak gazlarını söker. Koklanacak olursa baş ağrısını keser.

D
DEFNE:
Terletir, ateşi düşürür. Vücuda rahatlık verir. İdrar ve adet söktürür. İştah açar. Sinir ağrılarını dindirir.
DENİZ KADAYIFI:

Solunum ve hazım sistemi nezlelerini giderir. Vücudu besleyici olarak da kullanılır.
DENİZ YOSUNU

Metabolizmanın işleyişini hızlandırıyor. Troid hormonundaki dengesizlikleri engellen maddelir içeren su yosunu, metabolizmayı hızlandırıyor. Ayrıca, B vitamini, kalsiyum ve çinko içeren yosun; deriye, tırnaklara ve saça karşı etkili.
DEVEDİKENİ:

Ateş düşürür. Terletir ve vücuda rahatlık verir.
DOMATES:

Kanserden koruyucu ve yaşlanmayı zihinsel ve bedensel olarak yavaşlatıcı bir sebze. C ve E vitaminleri içerir. Domates zengin bir potasyum kaynağıdır ve çok az miktarda tuz bulunur. Yüksek kan basıncını düşürmeye yardımcı olur ve vücudun su tutmasını engeller. Kalp hastalıklarına ve prostat kanserine karşı etkili. 'Beta karotin'e yakın olan likopen içeriyor. Likopen vücudu kalp hastalıklarına karşı koruyan maddeler arasında yer alıyor. Araştırmalar domatesin prostat kanseri riskini azalttığını gösterdi. Haftada en az iki kez domates yiyen erkeklerin, diğerlerine oranla prostat kanserine yakalanma riskleri az
DUT:

Beyaz dut yaprakları idrar söktürür. Vücutta biriken suyu boşaltır. Aç karnına yenen beyaz dut bağırsak solucanlarını söktürür.

E
EBEGÜMECİ:

Göğsü yumuşatır. Öksürük keser. Mide bulantısı ve kusmaları önler. Ateşi düşürüp vücuda rahatlık verir. Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir. Dişeti hastalıklarını tedavi eder.
ELMA:

Günde bir elma yemek doktoru evinizden uzak tutar. İki elma yerseniz, kalp ve dolaşım sorunlarına karşı korunmuş olursunuz. Kolesterolü yok eder ve kabızlığı önler. Sindirimi kolaylaştırır. Kokusu rahatlatır ve kan basıncını düşürür. Artrit, romatizma ve gut hastalıklarına karşı da yararlıdır.
ENGİNAR:

Kandaki üre ve kolesterolü düşürür. İdrar söktürür. Kandaki şeker miktarını ayarlar. Damar sertliği ve kalp hastalıklarını önler. Böbrekteki kumların dökülmesine yardımcı olur.
Prostat, meme ve rahim ağzı kanserine karşı iyi gelir.
Enginarın içinde bulunan Silymarin maddesinin, hücrelerin hasar görmesini engellediğine işaret eden araştırmacılar, ayrıca Silymarin maddesinin, prostat, meme ve rahim ağzı kanserini önleme konusunda da etkili olduğunu belirtti. Enginarın içinde, fiber, magnezyum, folate ve C vitamini bulunduğu, bu sebzeyi bol miktarda tüketenlerin, bulundukları yaşın daha altında gösterdikler


F
FESLEĞEN:

Öksürüğü keser. Baş dönmesini durdurur. Arı sokmasında faydalıdır. Ağız yaralarını tedavi eder. Fesleğen kokusu, sivrisinek ve tahtakurusu gibi haşaratları kaçırır.
FINDIK:

Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Vücuda kuvvet verir. Nekahat devresinin çabuk geçmesini sağlar.


G
GELİNCİK:

Nefes darlığı, astım ve bronşitte rahatlık verir. Kan tükürme ve kusmayı önler. Yanıkları iyileştirir.
GREYFURT:

C vitamini bakımından çok zengindir. Yarım greyfurt günlük C vitamini ihtiyacının yüzde altmışını sağlar. Kolesterol oranını düşüren pektin maddesi bulunur. Kansere karşı koruyucu özellik taşır. İştah açar.


H
HATMİ:

Ağız, boğaz ve dişeti iltihaplarını iyileştirir. Bağırsak iltihaplarını giderir.
HAVUÇ:

Haftada beş kere yendiği takdirde Harvard'ın araştırmalarına göre kadınlarda kalp enfarktüsünü, felç tehlikesini yüzde 68 oranında azaltıyor. Günde iki havucun erkeklerde kandaki kolesterolü yüzde 10 oranında azalttığı görülmüştür. Her gün yenen bir havuç da akciğer kanseri tehlikesini yarıya indiriyor. Havuçtaki Beta-Karotin de gözleri yaşlılığın getirdiği görme zayıflığından koruyor ve bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Mide ve bağırsak kanamalarını önler, kansızlığı giderir, anne sütünü arttırır, yüz ve boyun kırışıklıklarını giderir, idrar ve bağırsak gazlarını söktürür, ülserdeki şikayetleri giderir.
Kansere karşı etkili olduğu gibi cildin kurumasını da engelliyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Beta karotin (kansere neden olan serbest radikallari durduruyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor) içeren havucun en büyük özelliklerinden biri içerdiği bu maddenin cildin kurumasını engelleyen A vitaminine dönüşebilmesi. .

HURMA

Kalbimizin yeni dostu bulundu: "Hurma"
Bugüne dek kalp ve damar hastalıklarından korunmada elmanın sihirli gücü biliniyordu. İsrailli bilimadamları kalbin gerçek dostunun hurma olduğunu kanıtladı.
İsrailli bilim adamları, hurmanın, kalp ve damar hastalıklarından korunmak için önerilen elmadan daha etkili olduğunu açıkladılar.
İsrail'de yapılan bir araştırmada, elma ve hurmanın yararları karşılaştırıldı. Hurmanın lif, mineral ve fenol açısından zengin olduğunu söyleyen bilim adamları, elmada daha fazla bakır ve çinko bulunduğunu, buna karşılık hurmada sodyum, potasyum, magnezyum, kalsiyum ve demir miktarlarının elmadan iki kat fazla olduğunu belirttiler. Bilim adamları, düzenli yenilmesi halinde kalp ve damar hastalıkları riskini azaltan bu meyvelerin içindeki yararlı maddelerin daha çok kabuklarında bulunduğunu kaydettiler.


I
ISIRGAN:

Dıştan tatbik edildiği zaman iç organlarda biriken kanı çeker. Burun kanamalarını keser. Balgam söktürür.
ISPANAK:


Kalp hastalıklarına, felce, yüksek tansiyona, yaşlılığın getirdiği göz hastalıklarına, kansere, hatta psişik rahatsızlıklara karşı da etkili bir sebze. Göz hastalıklarına ve derideki lekelenmelere karşı etkili. Ispanak içerdiği iki kimyasal madde sayesinde görme bozukluklarına karşı etkili. Haftada 6 kez ıspanak yiyenlerin yüzde 86 oranında yaşın ilerlemesiyle birlikte ortaya çıkan derideki lekelenmeler gibi bir sorunlarının olmayacağını gösteriyor. Ayrıca yaşla birlikte ortaya çıkan göz hastalıklarına karşı da etkili. Bir porsiyon ıspanak, günlük demir ihtiyacımızın onda birini karşılıyor.
İNCİR:

Bağırsakları yumuşatır. Kabızlığı giderir. Bronşit, öksürük ve boğaz ağrılarında faydalıdır. Enerji verir.

K
KARANFİL:

Mikropları öldürür. Ağrıları dindirir. Sinirleri uyarır. Hazmı kolaylaştırır. Koku giderir. İştah açar.
KEKİK:

Bedeni kuvvetlendirir. Hazmı kolaylaştırır. Kalp çarpıntısını keser. Bağırsak iltihaplarını iyileştirir. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardım eder. Kandaki şeker miktarını azaltır.
KIRMIZI BİBER

Bulaşıcı hastalıklara karşı etkili. Vücudun özellikle bulaşıcı hastalıklara karşı olan direncini artırıyor. Portakaldan daha fazla miktarda C vitamini içeren bu sebze, aynı zamanda içerdiği beta karotin ile bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor.
100 gram kuru kırmızı biberin 318 kalori enerji verdiğini, 148 miligram kalsiyum, 76 miligram C vitamini (taze biberde 340 miligram), 8,1 gram su, 2 bin 14 miligram potasyum, 41 bin 610 IU A vitamini, 12 gram protein, 293 miligram fosfor, 15 miligram B3 vitamini, 17,3 gram yağ, 152 miligram magnezyum, 2 miligram B2 vitamini, 56,6 gram karbonhidrat, 30 miligram sodyum, 1 miligram B1 vitamini, 24,9 gram lif, 8 miligram demir yanında acılık ve renk maddesi gibi organik bileşikler içerdiğini vurguladı.

Beslenmede çok büyük öneme sahip kırmızı biberin, bir o kadar da insan sağlığında aranılan bir materyal olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Tuncer, şöyle devam etti: ''Kırmızı biber mide suyu ve tükürük oluşumunu artırır, sindirimi kolaylaştırır, romatizma, mafsal ve diş ağrılarını azaltır, krampları giderir, kolera ve gut hastalıkları başta olmak üzere bir çok hastalığa iyi gelir. Kanser riskini azaltır ve kanser tedavisinde kullanılır. Terlemeyi artırır, serinlik verir (sıcak iklimlerde kullanılmasının nedenlerinden birisi budur), öksürük ve boğaz ağrılarını gidermede (gargara olarak) kullanılır, sinir hastalıkları için doğal yatıştırıcıdır, vücuttaki aşırı yağ ve kolesterol birikiminin önlenmesini sağlar.
Antibakteriyel etkisi ile hastalıkların önlenmesinde de etkili olan kırmızı biber ülkemizde ağırlıklı olarak Kahramanmaraş, Gaziantep ve Şanlıurfa olmak üzere Güney ve Güneydoğu illerinde fazlaca tüketilir. Bu bölgenin kırmızı biberleri acı tiplerdir. Kırmızı biber kuzeyde ise en çok Bursa ve Bilecik'te üretilmektedir. Bu biberler ise genellikle tatlıdır.''
KINAKINA:

Ateş düşürür. Sıtmayı tedavi eder. Tifoda faydalıdır. İştah açar. Cilt kaşıntılarında faydalıdır.

KİRAZ

Aspirin yerine kiraz
Kiraz yemek ağrıların dindirilmesinde aspirinden çok daha etkili oluyor. Michigan eyaletinde yaşayanlar, bu yörede çok yetiştiğinden, bol bol kiraz yiyorlar. Kimileri bu meyvenin gut ve mafsal iltihabından kaynaklanan ağrılara birebir olduğunu ileri sürüyor.
Michigan Eyalet Üniversitesi'nden Muraleedharan Nair kirazda bulunan ve ''antosiyanin'' olarak bilinen kırmızı renkteki kimyasalların bu etkiyi yaratabileceğine dikkat çekiyor.
Nair ve ekibi genelde uygulanana deneylerden yararlanarak söz konusu belişimlerin aspirin ve ibuprofen gibi ağrı kesicilerde bulunan enzimleri içerip içermediğini araştırdı. Ardından kimyasalların serbest radikallerin zararlı etkilerini yok edici özelliklerini inceleyerek bunları vitaminlerle karşılaştırdı. Sonuçta, 20 kirazda 12-25 miligram arasında antosiyanin bulunduğu ve bu maddenin ağrı kesici etkisinin aspirinden on kat daha fazla olduğu görüldü. Kirazda bulunan antosiyanin maddesinin E ve Ca vitaminlerine benzer antioksidan etkiler yarattığına da tanık olundu. Nair'e göre, günde 20 kiraz yemek bir aspirin almakla özdeş etki yaratıyor. Nair kirazdaki antosiyaninin tablete dönüştürülmesine çalışıyor.
KİVİ:

Bir kivide, bir portakalda olan C vitamininin iki katı vardır. Potasyum bakımından da zengindirler. Sindirimi kolaylaştırır ve kabızlığı önler.
KUŞBURNU:

Çok yoğun vitamin zenginliği nedeniyle gözlerin dostudur. Vücuda dirilik sağlar. 100 gram kuşburnunda bir sandık portakala eşdeğer C vitamini vardır. İyi bir raşitizm ilacı, etkin bir kan temizleyicisidir. Güçlü bir kurt düşürücü ve bağırsak yumuşatıcısıdır. Mide kramplarına ve sindirim sistemi zorluklarına karşı faydalıdır. Romatizma ağrılarını gideriyor. Basur tedavisinde iyi sonuç veriyor.
KUŞKONMAZ

Hazımsızlığa karşı etkili. Antitoksit maddeler içeren bu sebze böbreği toksinlerden arıtıyor ve besinlerin hazmedilmesini kolaylaştırıyor.

L
LAHANA:

Kansere karşı etkili olduğu bilinen sebzelerin başında gelir. Bol miktarda B, C ve E vitamini, potasyum içerir. Özellikle meme ve rahim kanserine karşı etkilidir. Vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Kandaki şeker miktarını düşürür. Sarılık ve safra kesesi hastalıkları için iyidir. Astıma faydalıdır. Bağırsak kanserine karşı etkili. Lahana kanser hücrelerinin üremesini engelleyen kimyasal bir madde (isotiocyanates) içeriyor. ABD'de yapılan bir araştırmaya göre, haftada bir gün lahana yiyenlerin bağırsak kanseri olma riskleri üçte iki oranında azalıyor.

M
MAYDANOZ:

Salata ve yemeklerin süsü maydanozun nerdeyse deva olmadığı dert yok gibi.. A ve C vitamini ile demir, kükürt, fosfos ve mangan elementleri deposu olan maydanoz sindirimi kolaylaştırıyor, böbrek taşlarını düşürüyor, görme gücünü ve anne sütünü artırıyor.
Bir demir deposudur. Genellikle taze yenen maydanozda, kalsiyum, potasyum ve A vitamini vardır. Bir tutam maydanoz, günlük C vitamini ihtiyacının çoğunu karşılar. Böbrekleri çalıştırarak idrar getirir ve taşları düşürüyor , kan şekerini normal seviyede tutar ve kansere karşı da koruyucudur. Yatmadan evvel yenildiğinde sabahları tatlı bir nefesle uyanmamızı sağlar. Anne sütünü artırır. Vücuttaki zehirli maddeleri dışarı atar. Görme gücünü artıyor, kaynatılıp içiildiğinde ve cilde bu suyla pansuman yapıldığında sivilcelere iyi geliyor. Kaynatılan maydanozun suyu gözlere pansuman yapıldığında gözdeki iltihaplanmaları önlüyor ve yanmayı geçiriyor. Kaynatılıp sirke ile saçlar yıkandığında saçların uzaması ve kuvvetlenmesini sağlıyor..
MANTAR

Bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Özellikle Çinliler'in ilaç niyetine yedikleri bu sebze, bünyeyi hastalıklara karşı koruyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
MARUL

Kemik erimesine karşı etkili. Sütten bile daha fazla kalsiyum içeren bu sebze, kemikleri güçlendirmesi açısından bir numara. 100 gramında, küçük bir bardak sütün içinde bulunan kalsiyumdan daha fazlasına sahip. Bu miktar günlük kalsiyum ihtiyacının dörtte birine tekabül ediyor.
MELEKOTU:

Kan dolaşımını düzenler. Terletir. Kurutulmuş melekotu dövülüp başa sürülecek olursa bitleri öldürür. Astım nöbetlerine faydalıdır.
MEYAN KÖKÜ:

Grip, nezle, anjin ve nefes darlığına faydalıdır. Öksürük ve balgam söktürür. Yüksek tansiyonu düşürür.
MISIR:

Yüzde 18.3 gibi yüksek oranda lif içeriyor. Mısırın içeriğindeki yüksek karbonhidrat, enerji seviyenizi yükseltir. İçinde protein, kalsiyum, demir, fosfor, A ve B2 vitaminleri bulunur.
MUZ:

Folik asit, potasyum ve B6 vitamini bakımından son derece zengin bir meyvedir. Potasyum krampları önler.


NAR: 

     Vücudu kuvvetlendirir. İshali keser. Burun poliplerine faydalıdır. Şerit düşürür. Kalbi kuvvetlendirir. Mide, bağırsak hastalığı olanlar, küçük çocuklar ve hamileler fazla kullanmamalıdır.

NOHUT:

Vücudu kuvvetlendirir. Anne sütünü arttırır.

ÖKSEOTU:

Kalbin atışlarını arttırır. Damar kireçlenmelerinde faydalıdır. Sara ve akciğer kanamalarında kullanılır.

P
PATATES:

Kızarmış yemezseniz kilo aldırmaz. Sindirimi kolaylaştırır, kabızlığı önler. Yorgunluğa karşı birebirdir. Bol miktarda C vitamini ve protein içerir.Halsizliğe karşı etkili. Vücuda enerji veren madde olan karbonhidrat içeren patates, C ve E vitaminleri ve beta karotin açısından en zengini. 100 gram patateste 80 kalori, 2 gram protein, 17 mg karbonhidrat, 7 mg kalsiyum, 53 mg fosfor, 20 mg C vitamini var. Yılın hiçbir zamanı bulmakta da güçlük çekmezsiniz.
Her zaman söylenir, bir kez daha söylense sorun olmaz; patatesin besin değerinin büyük kısmı kabuğunda olduğundan soymak yerine özel bıçağı ile kazımak daha iyidir. Yine kabukları soyularak pişirilen patates C vitaminin yüzde 25’ini kaybediyor. Bu nedenle patatesi fırında kabuğuyla veya buharda ya da az suda pişirmek gerek.
PIRASA:

İdrar söktürür. Mide rahatsızlığına iyi gelir. Kabızlığı giderir. Basur memeleri için faydalıdır. Böbreklerdeki kum ve taşların düşürülmesine yardımcı olur.
PORTAKAL:

Antioksidantlar ile dolu bir meyve. Kanseri önleyici olarak bilinen bütün maddeleri içeriyor. Ayrıca bol miktarda C vitamini içeriyor. Kilo almaya engel olur. Kandaki kolestorolü düşürür.Vucüdun C vitamini, potasyum, protein, B ve E vitaminleri ile kalp hastalıkları ve antikanserojen maddeler ile kanser riskini azaltıyor, kolestorolü düşürüyor



S
SALATALIK:

Salatalığın kendisi ya da suyu cildimizi bir tonik kadar temizler. Salatalık kabızlığı önler, böbrek ve kalp hastalıklarında vücutta biriken suyun atılmasına yardımcıdır.
Kalp hastalıkları ve enfeksiyonlara karşı etkili. Kükürt içeriyor ve bu madde vücudun enfeksiyonlara karşı dayanıklılığını artırdığı gibi, kolestrolü de düşürüyor.
SALEP:

Öksürük ve bronşite faydalıdır. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Zihni çalıştırma gücünü arttırır.
SOĞAN VE SARIMSAK:

Yüksek tansiyon ve kalp hastalığı tehlikesini azaltırlar. Soğan, mide kanserine yakalanma riskini; sarımsak da bağırsak kanserine yakalanma riskini azaltıyor. Sarımsağın mayasında bulunan maddeler hücrelerin zarar görmesini önleyerek, vücudu erken yaşlanmaya karşı koruyor. Antibiyotik ve nefes darlığını gideren bileşimler içeren sarımsak bağışıklık sistemini de kuvvetlendiriyor. Kalbe ve alerjik hastalıklara karşı etkili. Soğan içerdiği kimyasal maddelerle kalbimizi güçlendiriyor ve alerjik reaksiyonları engelliyor. Newcastle'da yapılan araştırmalar, düzenli bir şekilde soğan yiyenlerin damarlarının tıkanma riskinin azaldığını gösteriyor.

SOYA:

Uzun yaşamak isteyen herkes mutlaka soya tüketmelidir. Soya, içerisinde östrojen hormonuna benzer işlev gören ve bu hormonun etkilerini sulandıran bir madde içerir ve buda kadın bünyesi için son derece yararlıdır. Çünkü, hücre yenilenmesini hızlandıran östrojen hormonunun aşırı üretimi, göğüs, rahim ve boyun kanserine yakalanma riskini çok arttırır.

T
TARÇIN:

Ruhi sıkıntıları giderir. Sürmenajda faydalıdır. Kalbi kuvvetlendirir. İştah açar, hazmı kolaylaştırır.
TERE:

İştah açar. Hazmı kolaylaştırır. Bronşları temizler, öksürük söktürür. İdrar söktürür, böbrekleri ve idrar yollarını temizler. Kanser, anemi ve lif hastalıklarına karşı etkili. Tere kanserle savaşan sebzelerin arasında olduğu gibi aynı zamanda en fazla kalsiyum, demir ve folik asit içerenlerin başında geeliyor. Tere gibi yeşil sebzeler yiyen kadınların, life ilişkin hastalıklara yakalanma riskleri daha az.
TON BALIĞI:

Çok yağlı olmasına rağmen Omega-3 adlı önemli bir yağ asiti içerir. Bu madde, yüksek tansiyon, kalp çarpıntısı ve şiddetli migren ağrılarına iyi gelir. Ayrıca cilt kuruluğunu ve egzamayı tedavi eder. Ancak taze olarak yenmelidir. Konserve olarak satılan ton balığı yüksek D vitaminin içermekle birlikte Omega-3 yağ asitinden yoksundur.
TURP:

Böbreklerdeki mikropları öldürür. Kum ve taşların dökülmesine yardımcı olur. Karaciğer şişliğini indirir. Sarılıkta faydalıdır. Safra taşlarının düşürülmesine yardımcıdır. Romatizma, siyatik astım ve bronşite faydalıdır.


V
VİŞNE:
VİŞNE:
İshali keser. Ateşi düşürür. İdrar söktürür. Vücuda rahatlık verir.

Y
YENİBAHAR:

Damar sertliğini önler. Hazmı kolaylaştırır. Mide ve bağırsak gazlarını giderir.
YOĞURT:

Vücudun çeşitli organlarında bulunan bakterilerden bağırsakta barınanları, sindirim sisteminin düzenli çalışması açısından önemlidir. Bu bakteriler, enfeksiyonların ve bulaşıcı bir hastalık geçirirken almak zorunda kaldığımız antibiyotiklerin saldırısına uğrayabilir. Bu da sindirim sistemini harap eder. Yoğurt bu sorunu çözer, azalan bakteri miktarını normal seviyesine getirir ve enfeksiyonları hem önler, hem de onlarla mücadele eder. Bağışıklık sistemini de canlandırır. Kalsiyum oranı sütten fazla olan yoğurdun, protein oranı süte eşittir.
YULAF:

Çocukların hazım güçlüklerini giderir. Bedeni ve ruhi yorgunlukları giderir. Kandaki şeker miktarını azaltır.

YERALMASI:

Şeker hastaları için faydalıdır. Besleyicidir. Vücudun direncini arttırır. Kabızlığı giderir.


Z
ZENCEFİL:

İştah açar. Kusmayı önler. Bağırsak bozukluklarını giderir.
ZEYTİN:

Zeytinyağı, safrayı artırır. Karaciğeri çalıştırır. Karaciğer ağrılarını keser. Sarılıkta faydalıdır. Yaprak ve kabukları yüksek tansiyonu düşürür. Kandaki şeker miktarını düşürür. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur.














VİDEOLAR...

























































2 yorum:

  1. Bu, böbrek satmak isteyen herkese açık bir ilan, böbrek nakli ihtiyacı olan hastalarımız var, bu nedenle böbrek satmakla ilgileniyorsanız, lütfen iowalutheranhospital@gmail.com adresindeki e-posta adresimizden bizimle iletişime geçin.
    Ayrıca +1 515 882 1607 numaralı telefondan whatsapp'ı arayabilir veya bize yazabilirsiniz.

    NOT: Güvenliğiniz garanti altındadır ve hastamız, onları kurtarmak için böbrek bağışı yapmayı kabul eden herkese büyük miktarda para ödemeyi kabul etmiştir. Sizden haber almayı umuyoruz, böylece bir hayat kurtarabilirsiniz.

    YanıtlaSil